Kürsü - M. Fethullah Gülen - Genç Adam

"Nur Risalelerine eleştirel bir yaklaşım" eserine Reddiye (1.1.)

“Hem itiraf ediyorum ki, samimî ihlâsınızla, şan ve şeref perdesi altında nefsimi okşayan riyâdan beni bir derece kurtardınız. İnşaallah tam ihlâsa muvaffak olursunuz, beni de tam ihlâsa sokarsınız.” (1) diyecek kadar halaskar , “Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim.

Veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyleyse, her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte, size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz. Eğer altın çıktıysa kalbde saklayınız. Bakır çıktıysa, çok gıybeti üstüne ve bedduayı arkasına takınız, bana reddediniz, gönderiniz.”(2) diyecek kadar Hakkaniyetli Zat olan Bediüzzaman Hazretleri hakkında ;

“Hayallerdeki ve karanlıkların bir cücesi “

olduğunu iddia etmekle övünmek nedakar talihsiz , hamiyetsiz , önyargılı ve  nefsi olduğuna vicdanlar tefessüh etmemişse anlar.

1.1. Eleştiri

Bediüzzaman Hazretlerinin hayatı boyunca sadece “ üç aylık” bir tahsil hayatının olduğu ve bunun bir kişinin Alim olmasına muhal olduğudur.

El-Cevab

Risale-i Nurlarda geçen “üç aylık tahsil” hayatı , onun 13 yaşından sonra Doğu Beyazıt’ta bulunan Şeyh Mehmet Celali’nin medresesinde üç ay süren bir eğitim gördüğü süredir.Yoksa gençlik hayatı boyunca aldığı dini ve manevi Eğitim elbette değildir.

“Hakîki tahsiline işte bu tarihte başlar. Bu zamana kadar hep "sarf’ ve "nahiv" mebadileriyle meşgul olmuştu ve "izhar"a kadar okumuştu.” (3)

“İzhar kitabından sonraki medrese usulünce on beş sene ders almakla okunan kitapları Resâili’n-Nur Müellifi yalnız üç ayda tahsil etmiş.” (4)

İfadelerinden anlaşılacağı üzere ,”üç aylık tahsil hayatı “,  Kur’an’ı hatmettiği ve medrese eğitiminin temeli olan sarf ve nahiv kitaplarını İzhar’a kadar okuduktan sonraki dönemi kapsamaktadır. Yoksa , bir insanın 13 yaşında kadar hiçbir eğitim görmeden , 3 aylık bir tahsil hayatı ile İcazet alması (5) elbette düşünülemez. Zaten böyle bir İddia’da mevcut değildir. Ancak;

İtiraz edilen husus , normalde 15-20 yılda ancak tamamlanan din ilimleri tahsilinin, üç ay gibi kısa bir süreçte tamamlaması ise ; bu hem Allah vergisi Vehbi bir ilme hemde Bediüzzamanın hafızasının kuvvetine  işarettir. Bediüzzaman zaman zaman Temel konulara öncelik vererek şerhlerle vakit kaybetmemiş :.

“Fakat pek gariptir. Zîra Şarkî Anadolu usûl-ü tedrisiyle, Molla Cami’den, nihayete kadar ikmal-i nüsah etti. Buna da, her kitaptan bir veya iki ders, nihayet on ders tederrüs etmekle muvaffak oldu ve mütebakisini terk eyledi. Hocası Şeyh Mehmed Celalî Hazretleri ne için böyle yaptığını sual edince, Molla Said cevaben, "Bu kadar kitabı okuyup anlamaya muktedir değilim. Ancak, bu kitaplar bir mücevherat kutusudur; anahtarı sizdedir. Yalnız sizden şu kutuların içinde ne bulunduğunu göstermenizin istirhamındayım. Yani, bu kitapların neden bahsettiklerini anlayayım da, bilahare tab’ıma muvafık olanlara çalışırım," demiştir. Maksadı ise, esasen kendisinde fıtraten mevcud bulunan îcad ve teceddüd fikrini medrese usûllerinde göstermek ve bir teceddüd vücuda getirmek ve bir sürü haşiye ve şerhlerle vakit zayi etmemekti. Bu sûretle, ale’l-usûl yirmi sene tahsili lazım gelen ulûm ve fünûnun zübde ve hülâsasını üç ayda tahsil ve ikmal etmiştir” (6)

Zaman zaman ise , Eserlerin en detaylarına kadar okuyarak Allahın inayeti ile başarmıştır. Abisi Molla Abdullah’dan ayrıldıktan 8 ay gibi kısa bir zaman diliminde tekrar bir araya geldiklerinde aralarında geçen şu diyalog bu hadiseye delildir :

“Molla Abdullah:
"Sizden sonra ben Şerh-i Şemsî kitabını bitirdim, siz ne okuyorsunuz?"

Bediüzzaman:
"Ben seksen kitap okudum."
Molla Abdullah:
"Ne demek?" Bediüzzaman:
"İkmal-i nüsah ettim ve sıranıza dahil olmayan birçok kitapları da okudum." Molla Abdullah:
"Öyle ise seni imtihan edeyim?"
Bediüzzaman:
"Hazırım; ne sorarsanız sorunuz."
Molla Abdullah, biraderini imtihan eder. Kifayet-i ilmiyesini takdir ile, sekiz ay evvel talebesi bulunan Molla Said’i kendisine üstad kabul etti ve talebelerinden gizli olarak küçük biraderinden ders almaya başladı.”(7)

Tahsil hayatı hafife alınmaya çalışılan , ancak tam tersine Allah’ın lutfu ile kısa zamanda bir derya kadar İlim Tahsil eden Bediüzzamanı , Bitlis’li Şeyh Mehmet Efendi ile aralarında geçen şu  hadisede cay-ı dikkattir: 

“Bitlis’te Şeyh Mehmed Emin Efendi Hazretlerinin yanına giderek, iki gün kadar dersinde bulundu. Şeyh Mehmed Emin Efendi, kendisine kisve-i ilmiyeye girmesini teklif etti.
Molla Said cevaben, "Ben henüz sinn-i bülûğa vasıl olmadığımdan muhterem bir müderris kıyafetini kendime yakıştıramıyorum. Ve ben bir çocuk iken, nasıl hoca olabilirim?" diyerek teklifini kabul etmemiştir. (8)

Buradan Siirte geçen Bediüzzaman Hazretlerini , Molla Fethullah Efendi imtihan edecektir:

“Molla Fethullah, Molla Said’e, "Geçen sene Süyûtî okuyordunuz, bu sene Molla Cami’yi mi okuyorsunuz?" Bediüzzaman:
"Evet Cami’ yi bitirdim."
Molla Fethullah, hangi kitabı sordu ise, "Bitirdim" cevabını alınca tahayyürde kaldı. Bu kadar kitabı bitirdiğini, hem de az zamanda bitirdiğini aklına sığıştıramadı; taaccüp etti…. Molla Fethullah hangi kitaptan sordu ise, cevabını güzelce verir. Bunun üzerine, bu muhavereyi dinleyen ve bir sene evvel Said’in hocasının hocası bulunan Molla Ali-i Suran namındaki zat, kendilerinden ders almaya başladı.
Molla Fethullah, `Pekala, zekada harikasınız; fakat hıfzınız nasıldır Makàmat-ı Harîriye’den birkaç satırını iki defa okumakla hıfz edebilir misiniz?" diyerek kitabı uzatır. Molla Said, alarak, bir yaprağını bir defa okumakla hıfz etti ve okudu. Molla Fethullah, "Zeka ile hıfzın ifrat derecede bir kimsede tecemmuu nadirdir" diyerek hayrette kaldı.(9)

Tüm bu hakikatler karşısında , Bediüzzamanı üç aylık bir tahsil hayatı var diyerek eleştirmek , hem Hikmet-i İlahiyeye , hem Bediüzzamana ders vermiş Şeyh hazretlerine , Hak Dostlarına edebsizlikten öteye geçmemektedir.

(1) Lemalar, 166.Sayfa
(2) Münazarat , 49.Sayfa
(3) Tarihçe-yi Hayat , 31.Sayfa
(4) Sikkeyi Tasidiki Gaybiyye , 68.Sayfa
(5) Sadık Albayrak, Son Devrin İslam Akademisi, İstanbul 1972, s. 198.
(6) Tarihçe-yi Hayat , 31.Sayfa
(7) Tarihçe-yi Hayat , 33.Sayfa
(8) Tarihçe-yi Hayat , 32.Sayfa
(9) Tarihçe-yi Hayat , 33-34.Sayfa


 

Add comment


Security code


Refresh

back to top
  • EN SON EKLENENLER
  • EN ÇOK OKUNANLAR
  • SON YORUMLAR

HAKİKAT DAMLALARI

Hakikat Damlaları büyük işlerde yalnız kusurları gören, cerbezelik ile aldanır veya aldatır. Hakikat Damlaları

Bediüzzaman

ARAMA

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu