"Ehl-i Kitapla Amentüde İttifakımız Var" ile ne kasdedilmektedir?
- Written by Zülfikar
- font size decrease font size increase font size
- Comments (32)
Soru: Günümüzde itikad-i kamil noktasında İslam'dan başka bir din yokken "Ehl-i Kitapla Amentüde İttifakımız Var" sözü ile ne ifade edilmeye çalışılmaktadır?
Bazı çevreler tarafından kasıtlı olarak saptırılan ve bir takım çevreler tarafından ise gerçek manada anlaşılmasında güçlük çekilen bu konuda, evvela bahse mevzu konunun(1) sadece "başlığı" itibari ile değerlendirilmeyip, tüm içeriği ile bir bütün olarak ele alınması, mülahaza edilmesinde fayda olacağı kanaatindeyiz.
Ehli kitap ile ortak noktalarda ittifak etmek için o ortak noktaların ön plana çıkarılması veya ortak noktaların koyu ve altı çizili yapılması ayrı mevzudur, öne çıkarılan noktaların "hak" yada "batıl" olduğunu söylemek veyahut ifade etmek ayrı bir mevzudur.
Mesela Hristiyanlıkta Allah inancı vardır, yine kitap ve peygamber, melek ve öldükten sonra dirilmek gibi...
onların Allah inancı bizim için batıl olabilir, onların inandığı kitap bizim için tahrif edilmiş, onların peygamber inacı bize göre hak değildir vs., fakat Hristiyanlık için saydığımız bu rükünlerin bizim inancımızın temel esasları olması hasebi ile bunlar birer ortak noktalardır. Yani "amentüde ittifakımız var" derken burada kasdedilen de budur. Yoksa onların inandıklarını "hak" noktasında tutmak değildir.
Batıl dahi olsa, onlarda da Allah inancı, kitap inancı varsa, bu bizim amentüde belirtilen hususlar dahilinde ittifak edebileceğimizi gösterir ki Ahmet Şahin hocamızın köşe yazısında belirtmek istediği noktada burasıdır.
Başta da belirttiğimiz gibi konu muhteviyatı bakımından bir bütün olarak ele alındığında görülecek ki; anlatılmak istenen, bir kesimi batıl yada hak gibi göstermek değil, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin uhuvvete dair risalesinde, bir Hadisi sahihin açıklamasında(3) belirtilmek istenen noktanın önemi belirtilmiştir.
Daha önceden aynı konu için gelen itirazlara gerekli cevabı "Amentüde ittifakımız" kimlerle var? (3) başlığı altında bulabilirsiniz..
Dipnotlar
___________________
1-http://arsiv.zaman.com.tr/2000/04/17/yazarlar/14.html
http://tr.fgulen.com/content/view/2852/12/
2-Hattâ, hadis-i sahihle, âhirzamanda İsevîlerin hakikî dindarları ehl-i Kur'ân ile ittifak edip, müşterek düşmanları olan zındıkaya karşı dayanacakları gibi; şu zamanda dahi ehl-i diyanet ve ehl-i hakikat, değil yalnız dindaşı, meslektaşı, kardeşi olanlarla samimî ittifak etmek, belki Hıristiyanların hakikî dindar ruhanîleriyle dahi, medar-ı ihtilâf noktaları muvakkaten medar-ı münakaşa ve nizâ etmeyerek, müşterek düşmanları olan mütecaviz dinsizlere karşı ittifaka muhtaçtırlar. (Lemalar | Yirminci Lem'a | 155)
3-http://www.gencadam.com/arsiv/item/681-amentude-ittifakimiz-kimlerle-var/

HEADER
Şunu çok iyi bilmeniz gerekir ki,itikadi konularda yapılan bid'atlerde özür kabul edilmez.Ağdalı cümlelerinizle, çarpık iddialarınızı bir takım ilmi kelime ve deyimlerle elfaz-ı küfrü bu millete kabul ettirmekte maalesef başarı sağlamış durumdasınız.Am a unutmayınız ki,güneş balçıkla sıvanmaz.
Yine şunu iyi bilmelisiniz ki,Cenab-ı Hak Yüce peygamberimiz Hz.Muhammed (SAV)'e ;"Sen tebliğ etmeye memursun" diyerek,İslama davette, onu tebliğ etmekle görevli kılmış ve hiç bir zaman usul-ü din konusunda kafa karıştırıcı bir yönteme sevk etmemiştir.Hiri stiyanlar Allah birdir diyorlar doğru.Peki Allah'ın sıfatları hakkında ne diyorlar? Onun sıfatları üçtür Baba,Oğul ve Ruhul kudus...demiyor larmı?Bunun neresinde biz ittifak edebiliriz.Yine hiristiyanlar Allah (Baba) yaratıcıdır,İsa (oğul) yargılayıcıdır. Bu yüzden kimin cennete kimin cehenneme gideceğini -Haşa- Rab İsa Mesih tayin edecektir demiyorlar MI?
Hiristiyanlar Peygamberimiz Hz.Muhammed (SAV)'in risaletini red ettiklerini siz de teslim ediyorsunuz.Siz de Kur'ana iman etmediklerini teslim ediyorsunuz.Pey gamberimizin sadece tebliğe memur olduğunu Allah-u Teala emretmişken,siz niçin bu kadar hiristiyanlara yakınlık gösteriyorsunuz ??? Niçin? Kim,Hiristiyanl arı asalım keselim demiş.? Kur'anda ayet gayet açık.Bakın Mümtehine suresinin 8 ve 9. ayetlerine.Orda Hiristiyanlarla ilişkilerimiz gayet açık belirtilmiş.Ne zaman ki,onlar ülkemizi elimizden almaya kalkarlarsa tabi ki onlarla savaşırız.Bu çağda ülkemizi elimizden almak işte sizin yaptığınız bu çarpıtmadır. Onlar da Allah birdir diyor(muş) e,biz de....Onlar da Peygamberlere inanıyor (muş) E bizde,Onlar da Ahirete inanıyorlar(mış ) e,bizde,Onlar da Allahın kitaplarına inanıyormuş e bizde...
Bunun neresinde "e,biz de" diyebiliyorsunu z.?Bu hareketi bir müslüman yapamaz.Bunu yapanlar,şimdil ik sevinsinler bir şey olmaz.Ama sonucundan korksunlar.
Kaynak olarak verdiğiniz sözleri red etmedim, çarpıtıp sapıkça bulduğunuz sözlerin gerçek anlamını ve niyetini bildiğiminden tamamını kabul ettiğimi söyledim. Bu sözlerden nasıl olurda çarpıtılacak manalar çıkardığını hayetler içinde izledim ve defalarca inkar edildiği halde hala "yahudi ve hristiyanlar cennete gider" dediğimizi iddia ve iftira ettiğiniz için suratınızın kösele gibi olduğunu düşündüm.
28 şubatın maşası basın yayın organlarının Kilise evleri olduğunu iddia ettikleri evlerin ışık evi olduğu ve içinde 5 vakit namaz kılındığı kuran okunduğu sohbet toplantılarında kuran tefsiri okunduğu ve imanı hakikatların konuşulduğu ortaya çıktı. Elbette kilise evleri de vardır ama abartıldığı kadar asla değidir. Türkiye %99 müslüman olan bir ülke. Laikliğin gereği olarak %1'in ibadetlerine müdahale edilemez. Kilise de kurarlar, kilise evi de kurarlar. Müslümanlar Avrupa ve Amerika da ışık evi ve cami kurdukları gibi.... Asıl hristiyanlığın reklamını diyalog karşıtları yapıyor bu ülkede. Müslümanlar hristiyanlaşıyo r yaygarasına durmadan tekrar edenler hristiyanlığın islam karşısında güçlü olduğu izlenimi yaratıp hristiyanlığın reklamını yapıyor. Halbuki tam tersi islam dünyada hızla yayılan bir din ve gerçekte binlerce hristiyan din adamı diyalog vesilesiyle müslüman olmuştur. Çağdaş Yaşam Derneklerinin misyonerlik faaliyetleriyle iç içe oldukları ortaya çıktığı halde onlar aleyhinde tek laf etmiyor ve sürekli Gülen cemaatini tekfir edip duruyorsunuz. Bu da diyalog karşıtlığının ergenekon t.ö. tarafından beslenip yönetildiği şüphelerini doğruluyor.
Maksadınız üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Bizi müslümanlarla diyalog yapmıyorsunuz diye suçlayanlar müslümanlar arası diyalog için bu güne kadar neler yapmışlar. Kendi cemaat ve tarikatı dışında herkesi tekfir edip durdunuz, uhuvveti bozdunuz. Ergenekonun sağ kanadına maşa oldunuz. Dediğim gibi müslümanla diyalog yapılmaz, istişare yapılır. Zaten müslüman senin kardeşin. Sen kardeşinle gel seninle diyalog kuralım mı dersin. Gel istişare yapalım dersin. Çünkü onun bir, binin bir, milyonun bir, herşeyin bir. Müslümanlar arası diyalog yapılmıyor diyemezsiniz. Zaten Türk okulları dünya müslümanları arası bir birliğin temellerini oluşturuyor.
Allah hepimize doğruyu göstersin, yanlışta ısrar ettirmesin, Selametle....
Mevzu çok uzadı şunu söylemek gerekir inkar asla ilim değildir, burada bir sürü kaynak verildi hepsini inkar ettiniz karşı bir delil koymadan sadece yok yok yok demekle yetindiniz,
Hüseyin Gülerce (gerçek hizmet erbabı) bir tv kanalında diyalog toplantıları olmazsa dinimizi nasıl tebliğ edebiliriz demiş ve bunu açıklamıştı, ama camianın içinde sizin gibi Mehmet Aydın gibi Hayrettin Hoca gibi insanlar bu toplantıları sulandırıp maalesef kendi sapık emellerine alet etmektedirler delilleride ortadadır, bu gibi zihniyete göre bu toplantılarda dininizi anlatmaya çalışmak tebliğe çalışmak dinsizlik yaptmaktan başka bişey değildir ben söylemiyorum hazret söylüyor,
Yapılması gereken şu, ya bu faaliyetleri yürütenler şeffaf olacak amaçlarının ne olduğunu tıpkı vatikan ın yaptığı gibi, müslümanlara açık açık anlatacak içeriği hakkında en ince ayrıntısına kadar insanları bilgilendirecek yada bu çelişkiler sürekli devam edecek,
Toplantılara başkanlık eden insan bazı müslümanların durumdan vazife çıkarmaya çalıştığını söylüyor(kendin ce yanlış yaptıklarını iddia ediyor), öte taraftan samimane bu işi yürütmeye çalışanlarda bu gibi art niyetliler yüzünden dertlerini insanlara anlatamıyolar çünkü yaptıkları iyilikler bu tür sapık görüşlü insanlar yüzünden toz duman olup gidiyor ve hiçbir işe yaramıyor, bir kesimi kazanayım derken kendi din kardeşlerini kaybediyolar, benim başından beri söylediğim bu işin içinde art niyetlilerin olduğudur ve delilleri sabittir görene, görmek istemeyene sözüm yok.
Diyaloğun meyvesi diye bir hristiyanın hristiyan olduğu halde namaz kılışını çarşaf çarşaf her platforma gösterirken memlektin dört bir yanında açılmış kiliseleri o kiliselerin herbirinde okuyan onlarca yüzlerce çocuğu görmezden gelmeleri ayrı bir vehamettir, peki bu neyin meyvesidir, hoşgörü hoşgörü diye neleri hoşgörmedikki bu güne kadar, insanların bir arada huzur içinde yaşamalarından dem vurdunuz ama daha düne çıyanın başı vatikan diye basbas bağıranda ben değildim, haksızda değildi o çığlıklar çünkü görünen köy klavuz istemiyor bırakın müslümanı minareye dahi tahammülü olmayan anlayışlardan bahsediyoruz, o kadar müslüman kanını söylemeye gerek bile yok,
Bu ülkede ilimde gerçekten zirve yapmış insanlar camialar var ve hemen hepsi bu işin bu şekilde olamayacağını söylerken neden onların görüşleri dikkate alınmamaktadır yoksa din sadece kendisini diyalog rüyasına kaptıranların tekelindemidir.
Bu konuyu uzatmak istemiyorum bu son mesajımdır, çünkü her yazdığım karşısında yavuz hırsız ev sahibini bastırır hesabı olmadık şeylerle itham ettiniz, sadece inkarla yetindiniz, hristiyanlarla kardeş kardeş diyalog yaparken benimle bir türlü seviyeli bir diyaloğa giremediniz, yolunuz açık olsun ne diyeyim,
Esselamü ala men-ittebea-l-h üda
http://www.hayrettinkaraman.net/makale/0377.htm
Alıntıladıklarında "yahudi ve hristiyanlar cennete gidecek" anlamına gelecek bir kelime yok. Var diyorsan iftira atmış olursun. Baktığın şeyi görmek yerine baktığında hayal ettiğini görebilirsin, İstediğin gibi çarpıtabilirsin vicdanına kalmış. Senin siyakını sibakını görmeyip çarpıtıp rahatsızlık belirttiğin cümlelerden ben rahatsızlık duymuyorum. Yukarıdaki cümelelere katılıyor olmam bu cümlenin tamamını biliyor olmaktan ve ne niyetli söylendiğinden haberim olduğumdan kaynaklanıyor. Evet her şeyin doğrusunu bilelim. Diyalog gel sana islamı kabul ettireyim diye yapılmaz. Farklılıklar birlikte barış içinde yaşamamıza engel değilidir. Allah farklılıkları birbirimizi öldürelim diye yaratmamıştır. Kim farklılıkların yaratılma sebebi çatışalım diyedir diyorsa darwinistlerin medeniyetler çatışmasını kabul etmiş demektir. İslam medeniyetler çatışmasını kabul etmez, red eder. Hristiyanlık ve yahudilikte de "Allah islamdan başka din indirmemiştir" hakikatının gereği bazı hakikatlar vardır. Bütünüyle incildeki her ayet değiştirilmişti r denemez.
Hayrettin Karaman'ın "yahudi ve hristiyanlar cennete gidecek" dediğini iddia etmek alçakça bir iftiradır.
Hayrettin KARAMAN = Ehl-i kitabın cennete girebilmesi için Allah'ın birliğine (tevhîde) ve Son Peygamber Muhammed Mustafa (s.a.v.)'ya iman etmesi gerekir. Çünkü Kur'ân-ı Kerîm'de:"Allah ,üçten birisidir diyenler şüphesiz kâfir olmuşlardır...
http://www.hayrettinkaraman.net/kitap/meseleler/1041.htm
“Bazı Müslüman kardeşlerimiz diyordu ki, ‘Yahu bir fırsat düştü, Müslümanlığı anlatalım Hıristiyanlara, Allah belki hidayetini gösterir.’ Yani adam aslında Müslümanlaştırm ak için gelmiş. Bu diyalog değil. İşin ucunda din değiştirmek, bilmem adam kazanmak, üye kazanmak varsa, açıkçası bu bir din mensubuna yapılacak en dinsizce bir harekettir. Dinsizce diyorum, çünkü bunu hiçbir din kabul etmez.” (II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri c.2 s.332)
“Allah farklılıktan rahatsız olmuyor” (II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri c.2 s.331)
“Öbür dinler büsbütün batıl dinler değildir. Onlarda da bir gerçeklik payı vardır.”( II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri c.2 s.341)
“Ben Avrupa’ya gittiğimde kiliseye çok giderim. Büyük zevk duyuyorum.” (II. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri c.2 s.375)
ikinci paragrafa dikkat, Mehmet Aydın beyden inciler.
"Kur'ân-ı Kerîm'de Ehl-i Kitab'la ilgili devamlı vurgulanan şey; Allah'a iman, âhirete iman ve amel-i salihdir. Kur'ân birçok âyette bunu söylüyor; yani 'Peygambere iman edin' demiyor"
Bu cümlenin ehli fetretle ne alakası var,
Peygamberimiz 'Yahudiler mutlaka Müslüman olsun!' demiyor, 'Hıristiyaanlar mutlaka Müslüman olsun!' demiyor."
Ne alakası var ehli fetretle Allah aşkına bu cümlenin,
Muhammed Abduh ve Reşit Rıza ya göre ehli kitap için (ehli fetret demiyor) imanın şartı iki olduğunuda Hayrettin Hoca dan öğrendik yoksa bilmeyiz Abduhu falan.
Daha dünya kadar inci var bu konuda bakınız kardeş site iftiralar.org da müdafası yapılan ve kendi çapında diyalog faaliyetleri yürüten Adnan Oktar ın sitesinden ibretle okuyunuz;
http://kitapehli.com/dialog.html
hatta sitenin anasayfasınada bir göz atınız eminim bu ve bunun gibileri yakında çok yakınacaklar bizim neden hiç müslümanlarla resmimiz yok diye, nerden türedi bu düşünceler acaba, gazeteciler ve yazarlar vakfının sitesinde şu an bulamadığım ama ekran görüntüleri mevcut olan bir kaç mevzuyuda burada ekleyeceğim,
Ayrıca bu ehli fetret mevzuu ne zaman dillere dolanmaya başlandı, Abdulkadir Badıllıoğlu ve Mehmet Fırıncı abi gibi birkaç üstadın talebesinin olaya parmak basması sonucu zikredilmeye başlandı kimse kusura bakmasın.
Ayrıca vatikan ın resmi sitesine girdiğimizde diyalog konusunda binlerce dökümana ulaşabiliyoruz, bizim tarafımızdaki diyalog toplantılarının içeriği neden müslümanlar tarafından bilinmiyor, neden anlatılmıyor, mesela harranda dinler bahçesinde yapılan bir diyalog toplantısını baştan sona izleyebileceğim iz bir linki varmıdır?
http://www.vatican.va/holy_father/benedict_xvi/messages/pont-messages/2008/documents/hf_ben-xvi_mes_20081203_culture-religioni_en.html
bakınız vatican.va sitesinde konuyla ilgili basit bir arama yapsanız sağa sola yazılmış binlerce mektup bulabilirsiniz, yani vatikan konuyla ilgili gerekli bilgilendirmeyi fazlasıyla yapıyor, bizim diyalog toplantılarımız neden gizli kapaklı kimsenin haberi olmuyor, yoksa cahil müslümanların anlayamayacağı kadar derin mevzularmı dönüyor,
http://gsearch.vatican.va/search?q=dialogue+between+faith+and+culture&client=default_frontend&output=xml_no_dtd&proxystylesheet=default_frontend&sort=date%3AD%3AL%3Ad1&oe=UTF-8&ie=UTF-8&ud=1&exclude_apps=1&site=default_collection
yada böyle aratın,
Öküzün altında buzağı aradığımız falan yok, ehli fetret in durumu da ittifaklı bir konu, şimdiki yahudi ve hristiyan ların ehli fetret olduğunuda iddia ediyosanız komik duruma düşersiniz, vatikanınmı İslam dan Peygamber Efendimizden haberi yok güldürmeyin Allah aşkına.
Dünyada tek bir ehli fetret kalmayıncaya kadar diyaloğa devam inşallah. Öküz altında buzağı aramayın. Selametle.
http://www.hayrettinkaraman.net/makale/0315.htm
biraz önce imalı yazdım ama buyrun size delil, orada bu görüşleri naklettiğini söylüyor Hayrettin hoca daha sonra gelen tenkit neticesinde de açıklama yapıyor benim görüşüm şöyle ben çağdaş alimlerin görüşlerini delilleriyle birlikte naklettim kendim benimsemiyorum diyor (kitapta benimsemiyorum demiyor tabi bu açıklamayı sonradan getiriyor),
Nerde konuşulmuş bu kardeş,
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Kültürlerarası Diyalog Platformunda, bu görüşler kabul edilebilirmiymi ş, evet kabul edilebilirmiş ama Hayrettin Hoca başka bir görüşü benimsiyormuş, kendisi benimsemediği halde sadece nakletmiş, bu görüşlerin üstelik neyi varmış? delilleri bile varmış ve hoca görüş sahiplerinin delillerini anlatmış, zaten kabul edilemez bir görüş olsa niye anlatılsın böyle bir toplandıtda, ortada bir iftira varsa ben atmıyorum kaynak yukarda.
Evet diyalog islama doğrudan davet etmek için yapılmaz. Zaten gelin size islama davet edeceğim diyerek hiç bir papazı karşınızda toplayamazsınız . Diyalog yanlış anlaşılmış, terörist bir din olarak algılanmış islamı ve Hz Muhammed'in adını en doğru şekilde duyurmak için yapılır. İslam barış dinidir sözünü delileriyle ispatlamak için yapılır. Hristiyanlar da hristiyanlığa davet etmek için diyalog yapmazlar. Bu güne kadar hristiyan deyince haçlı zihniyeti olarak algılanmış hristiyanlığın özünde barış olduğu mesajını vermek için (sana tokat atana diğer yanağını çevir) yapılır. Böylece her iki taraf birbirine karşı ön yargıyla ve nefretle bakmamış olurlar. Bu da küresel barış için çok önemlidir. Diyalog islam doğrudan davet etmek için yapılmaz ama diyalog koparsa tebliğ imkanı ortadan kalkar. Yani terörist tanınan bir dinin tebliğini yapacak muhattap bulamazsınız.
Diyalog yapan hristiyanlar inanır ki müslümanlar cennete gidemez. Diyalog yapan müslümanlarda bilir ve inanır ki hristiyanlar cennete gidemez. Ama böyle inanmaları birlikte dostça ilişkiler kurmalarına ve karşılıklı görüşmelerine engel değildir. Diyaloğu sizi yanlış tanıyan sizin gibi düşünmeyen insanlarla yaparsın. Zaten sizin gibi düşünecek ve sizinle aynı akıbete uğrayacak olanlarla diyalog değil istişare yaparsın. Müslüman müslümanla diyalog yapmaz, istişare yapar.
Selametle.