Soru: Ramazan-ı Şerif boyunca, toplumun bütün kesimlerinde az-çok bir farklılık hissediliyor. Bu farklılığı sadece kültüre bağlamak doğru mudur? Bu mübarek ayla gelen canlılıkta kültürümüzün tesiri ne kadardır?Cevap: Duygu, düşünce ve tasarılar, evvela insanın içinde doğar, şekillenir, sonra da gelişme ortamını bulunca inkişaf eder ve ferdin bütün davranışlarını etkileyen birer unsura dönüşür.

Soru: Kur’an’ın has talebelerinin, hem gıpta etmekten hem de insanları gıptaya sevk etmekten uzak kalmaları gerektiği vurgulanıyor. Bu zaviyeden, hayır yarışında önde koşanların, diğer insanların iyilik duygularını coşturmak için zekat ve sadakalarını açıktan vermelerini ve onların cömertlikleri karşısında imrenmekten kendilerini alamayanların halini nasıl değerlendiriryorsunuz?

Soru: Ramazan-ı Şerif, ülkemizin, içine çekilmek istendiği anarşi ve terör ortamından kurtulabilmesi için bir fırsat olarak değerlendirilebilir mi?Cevap: Ramazan-ı Şerif’in mutlaka bir bağlayıcılığı vardır. Bildiğiniz gibi, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) “Ramazan ayı girince Cennet kapıları açılır, Cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur.” buyurmuştur.

Soru: “İffet” ne demektir; iffetin çerçevesini belirleyen hususlar nelerdir?Cevap: “İffet”; çirkin söz ve fiillerden uzak kalma, hayâ ve edep dairesinde bulunma, doğruluk, dürüstlük ve ahlâkî değerlere bağlılık üzere yaşama demektir.