Evrensel Barış İftarı

İftarda, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Türkiye Musevileri Hahambaşısı İshak Haleva ve Vatikan Türkiye Temsilcisi George Marowitch’ın yanında sanat, siyaset ve iş dünyasının önde gelen isimleri bir araya geldi. Yemekte dostluk ve birlik mesajları veren Arınç, “Farklılıklarımız zenginliklerimizdir.” dedi. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak ise Türk okullarının dünya barışı için köprü vazifesi gördüğünü dile getirdi.


Dünyada çeşitli bölgelerde yaşayan ve dostluk elinin uzatılması gereken kişilerin olduğunu hatırlatan TBMM Başkanı Arınç, “Vakıf bu görevi gerçekleştiriyor. Organizasyon her sene büyüyor. Bütün farklılıkları kabulleniyoruz. İnsanlar birbirine bakarken diğerlerine gülümsüyor.” ifadelerini kullandı. Etkinliklerin sadece Ramazan ayıyla sınırlı kalmaması gerektiğini dile getiren Bülent Arınç, “Dünyanın geldiği nokta dostluğu, hoşgörüyü artırma noktasıdır. Tüm insanlık çatışmalardan, ihtilaflardan, sıkıntılardan, buhranlardan, terör belasından kurtulmak istiyor. Medeniyetlerin çatışmayacağını; aksine bir arada, birlikte yaşayacağını düşünmek istiyoruz.” diye konuştu. Arınç, Türk okullarından mezun olan gençleri kastederek, şunları söyledi: “Bu güzellikleri yaşamak mutluluk verici. Ben bunları tanıyorum, okulları da gördüm. Siz bir de bunun okullarını ve ülkelerini görseniz eminim hüngür hüngür ağlarsınız. Bu gençler ‘evrensel barışa doğru’ mesajının gerçek mimarlarıdır. Bizler sadece sözünü ediyoruz. Sevgi, barış gibi güzel sözcükleri korkarım çabuk tüketeceğiz. Halbuki bunları yaşamak lazım. Ülkelerin barışı, dünyadaki kavgaların bitmesi için buna ihtiyaç var.”


Meclis ve millet adına teşekkür ediyorum

Meclis Başkanı Bülent Arınç, Müslüman bir ülke olan Türkiye’nin AB ile müzakerelerin başlamasından sonra en büyük misyonunun dünyadaki barışa ve huzura katkı sağlaması olduğunu kaydetti. Arınç, dünyanın çeşitli yerlerinde Türk okullarının açılmasını teşvik edenlere teşekkür ederek şöyle konuştu: “Ben bir tarihte bu salonda dünyanın kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına kadar 100’e yakın ülkede okul açacağımızı söyleseydim kimse inanmazdı. Ama birileri bunu söyledi. Birileri de söylenenleri dinledi, yerine getirdi ve bir destan yazıldı. Bu işleri yapanlara ben, Meclis’im ve Türk milleti adına çok teşekkür ediyorum.” Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak da, konuşmasında Pakistan’da yaşanan depremde ölenlere rahmet, kalanlara da sabır dilerken yardım çağrısında bulundu. Vakfın, 1994’te kurulduğunda Bosna-Hersek Savaşı’nın yaşandığını ve küresel gerginliklerin bulunduğunu hatırlatan Harun Tokak, o tarihlerde Bosna Savaşı’nı durdurmak için dünya futbol karması ile Türk Milli Futbol Takımı’nın maç organizasyonu yaptıklarını ve elde edilen gelirle Bosna’da 3 okulun açıldığını belirtti. Tokak, konuşmasına şöyle devam etti: “Şimdi bu okullarda Boşnak, Sırp ve Hırvat öğrenciler bir arada okuyor. Biz anladık ki dünya barışı eğitimden geçiyor. Yurtdışında açılan okullarda sevginin evrensel mesajını göstermeye çalıştık. Dünyada ayrılıkların yok edilmesi ve barış köprülerinin kurulması gerekiyor. Yurtdışında Türk müteşebbisler tarafından açılan okullar ve bu okullarda görev yapan öğretmenler barış köprüleri kurmaya çalışıyor.”


Herkes Türkler gibi olsa dünyada savaş olmaz

İftar yemeğinde Türk okullarında okuyan, mezun olan, yükseköğrenime devam eden veya iş hayatına atılan öğrenciler de birer konuşma yaptı. 1995 yılında Bosna-Hersek Türk Koleji’nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde eğitimine devam eden Edin Osmanoviç “Herkes Türkler gibi olsa bu dünyada savaş olmaz.” derken, Fas’taki Melik Gazi Türk Okulu’nda eğitim gören Hisam Bittivi, “Türkleri tanıdığım için çok mutluyum.” diye konuştu. 1997’de Kamboçya Zaman Uluslararası Türk Okulu’ndan mezun olan Sok Udam Deth, Türk okullarının evrensel barışa katkı sağladığını söyledi. 2004 yılında Kenya Nairobi Türk Işık Koleji’nden mezun olan Ahmet Kamau ise, “Türklerin açtığı bu okullar Afrika’nın yüzünü güldürecek. Türk okulları sevgi, barış kokuyor.” dedi. Pakistan’daki Türk okulunda okuyan M. Rohan Sheika, Türkiye’nin depremden sonra ülkesine yaptığı yardımlar için müteşekkir olduğunu dile getirdi.


İftarda birlik mesajları verildi

Kürşad Tüzmen: Türk okullarının meyvelerini görüyoruz. Büyük bir gururla alkışladık. Türkiye’nin ticareti bu gençler arttıkça sürecek. Evrensel barış, dostluk ortamı bu gençlerle sağlanacak.

Mehmet Ağar: Cumhuriyetin gönül erleri var. Hiçbir karşılık beklemeden fedakârlıkta bulunan, hizmet eden insanlar var. Medeniyelerarası birleşmeyi, BM proje olarak yeni ortaya çıkardı. Ama seneler önce Fethullah Gülen Hocaefendi ortaya koydu.

Recai Kutan: Vakfa ve Fethullah Hoca’ma şükranlarımı ve teşekkürlerimi arz ederim. Bu tablo inşallah tüm yeryüzünü kaplar.

Kadir Topbaş: Başkent İstanbul’da yüzyıllardır yaşanan bu tabloyu yerinde göstererek dünyayı, dünyanın barışına katkı yapan herkese teşekkür ederim. Hocaefendi’ye teşekkür ederim. Dünya barışı için bir tohum attı.

Melik Gökçek: Bu tabloyu meydana getiren Fethullah Gülen Hoca’mıza özellikle teşekkür ederim.

Osman Baydemir: Barış, cesur yürekli insanların işi. Yürekler bir olunca barış mutlaka tecelli edecektir.

ATO Başkanı Sinan Aygün: Bir çılgın Türk çıkmış bütün dünyaya okul açmış. Bunu yapanlardan Allah razı olsun.

Yaşar Okuyan: Bu gençler dünyanın barışa olan ihtiyacını ve sevginin yolunu gösterecek.

Hüsamettin Cindoruk: Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, dünya barışı için önemli adım atmıştır.

Vatikan Türkiye Temsilcisi Marovitch: Fethullah Gülen’e teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun. İnsanlar bazen iyilikleri unutur. İyilikleri gerçekleştirmek için çalışanları Allah mükafatlandıracaktır.

İshak Haleva: ‘Evrensel barışa doğru’ sloganının bütün dünyaya yayılmasını temenni ederim.

Rusya Federasyonu Müftüsü Ravil Gaynuddin: 20 milyon Müslüman adına sizleri selamlıyorum. Özellikle Fethullah Gülen ile Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nı tebrik ediyorum.


Vakfın iftarı 1994’ten beri diyaloğa vesile

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı şemsiyesi altında Kültürlerarası Diyalog Platformu çerçevesinde Türkiye’de yaşayan 3 dine mensup ruhanilerin ilk görüşmeleri vakfın kuruluşu olan 1994 yılında başlamıştı. Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman din adamlarının bir iftar sofrası etrafında bir araya gelmeleri ilk kez 1997 yılında oldu. 27 Ocak 1997’de İstanbul Hilton Otel’de Vatikan, Fener Rum Patrikhanesi ve Süryani Katolik Kilisesi temsilcileri iftarda bir araya geldiler. Toplantıda çok açık ve net bir mesaj ortaya çıktı: “Aynı gemide birlikteyiz.”


Bu arada, salondaki afişlerde, Hz. Peygamber’e ait “Ya âlim, ya öğrenci, ya dinleyici ya da ilmi sevenlerden ol. Beşincisi olma, yoksa helak olursun.” Atatürk’e ait “Eğitim işlerinde ne olursa olsun başarı kazanılmalıdır. Bir ulusun kurtuluşu ancak bu yolla olur.” ve Bediüzzaman Hazretleri’nin “Düşmanımız cehalet, fakirlik ve ayrılıktır. Bunlara karşı silahlarımız bilim, çalışma ve birlik olmaktır.” sözleri dikkat çekti.

Kaynak: Tuncer Çetinkaya, Zaman, 17.10.2005