Mavi Marmara gemisi baskını açıklamasına dair

07 March
Written by Zülfikar
font size decrease font size increase font size
Print
Add new comment

Gerek İslam âlemi, gerekse ülkemiz için slogan ve taşkınlıktan başka hiçbir icraatı olmayan şahısların ortak noktalarıdır, milletimizin dini ve milli duygularını okşayan sert ve mizacı ağır bir üslup ile kafir ve fecereye meydan okumaları.

Onların slogan Müslümanlığı ile herhangi bir soruna çözüm bulamamaları, bizim için hiçbir zaman bir ilgi alanı olmadı zaten. Bizi ilgilendiren kısım, sloganları ile edinemedikleri çevreleri; duygusal taşkınla, slogan ile değil, itidalli yaklaşımla sorunların çözülebileceğine inanmış ve her daim bu yönde söz söyleyen Fethullah Gülen Hoca Efendi’yi karalayarak elde etmeye çalışmalarıdır.

Yapılacak faaliyetler ve söylenecek sözler, eğer milletimizin ve dinimizin selameti açısından faydalı olacaksa, bu kulaklara hoş gelemese de elbet söylenmelidir, nitekim Fethullah Gülen Hoca Efendi de bu durumu dile getirmiştir.

Evet, mevzu Hoca Efendinin Mavi Marmara yardım gemisine yapılan saldırı ile alakalı sözleri ile ilgili.

Hoca Efendinin neden böyle bir çıkış yaptığını cemaatin önde gelen isimlerinden birine sorduğunu söyleyen Fatih Altaylı şu cevabı aldığını söylüyor.

“Türkiye'nin zarar görmesinden korkuyor. Bütün diplomatik yollar tüketilmeden Türkiye'nin böyle bir girişimde bulunmasının Türkiye'yi uluslararası alanda sıkıntıya sokmasından çekiniyor. Türkiye'nin Arap milliyetçiliğine endekslenmiş bir konuda taraf olmasını istemiyor. Türkiye'nin bölgedeki eşsiz, tarafsız, aklıselim ülke konumunu korumasını istiyor. Türkiye'nin maceraya girmesini istemiyor. Türkiye'nin çatışmanın değil, çatışmaları önleyen aklın merkezi olmasını istiyor. Bu yüzden de bu olayın gelişme biçimini yanlış buluyor.” [1]

Bahse mevzu konu, yukarda ki alıntıda öz bir şekilde ifade edilmiş zaten.
Bizce makul ve gerçektende böyle düşünülmesi gereken bir durum söz konusu.

Birde onların penceresinden bakıp, Hoca Efendinin onlar gibi sert bir mizaç ile olayı savunduğunu düşünelim. Ne olmuş olurdu? Fethullah Gülen çoğu çevrelerden takdir toplar, daha fazla çevre edinirdi.

Aynı olayları protestolar ve sloganlar ile gösteriye dönüştürüp, bir hafta sonra ateşi sönen ve unutan bir topluluk olmamızdan başka ne değişmiş olurdu?

Oysa ki; söylediklerinin iki adım öteye gitmeyeceğini bilen bazı şahısların, müspet bir davranış örneği sergileyen Hoca Efendiyi takdir etmeleri gerekirken bir takım çirkin ithamlarda bulunmaları, kalplerinin acaba kimlerden yana olduğu sorusunu akıllara getiriyor bir mümin nazarında!

Ve Mavi Marmara gemisi üzerinde, sivillere kurşun sıkan İsrail askerlerinden farklarının kalmadığını da ifade ediyor aynı zamanda…

...davası büyük olanın imtihanı da ağır olurmuş.

_________________________________________________________________

1- http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli/522584-gulen-sozunun-arkasinda