F.Gülen Hocaefendi umutlandırdı: Türkiye demokrasi tuzaklarını aştı

öncesinde yaşananların ve arkasından gelen bu sonucun bugüne bazı olumsuzluklar taşıyabileceğini söyleyerek seçimden galip çıkanları uyardı.

Galiplere büyük vazifeler düşüyor
Gülen, “ seçimde muzaffer olan insanlara bundan sonra daha büyük vazifeler düşmektedir; onlar, daha kuşatıcı, daha anlayışlı ve daha yumuşak olmalı, mülayim halleriyle hırçınlıkların önünü almalıdırlar.” dedi.

Türkiye bir kamplaşma tehlikesi atlatmıştır

Özellikle iktidara oy vermeyen vatandaşlara karşı duyarlı olunmasını isteyen Gülen,   Türkiye’nin bir kamplaşma tehlikesi atlattığını hatırlatarak, bundan sonra da mağlubiyetin etkisiyle hırçınlıklar yaşanabileceğini, kazananların buna izin vermemek için daha yumuşak, daha kucaklayıcı olmaları gerektiğini söyledi.  “Seçim meydanlarında söylenen sert sözler bir an evvel unutulmalı ve dünün üzerine bir sünger çekilmelidir ve  genelde bizim ahlakımız esas o zemine oturmaktadır”, diyen Gülen sözlerine şöyle devam etti:  “Türkiye’nin kalıcı huzura ihtiyacı vardır. Mağlubiyetin hırçınlığıyla yapılabileceklere karşı  zaferin temsilcilerinin olumlu tavır ve davranışlarıyla  bu türlü şeylere meydan verilmemesi için ellerinden geleni yapmaları lazım. İnanan insanlar bu tür tavırlardan uzak durur.”

İnsanımız insaflıdır

Gülen, kazananların diğerlerine davranışının önemine ciddiyetle vurguladığı konuşmasında “yumuşatıcı ve fethedici sözler bazılarını etkilemese bile insanımız insaflı olduğu için onlarında tabanları insafa gelir  ve onlar da tabanın etkisiyle seslerini kısarlar. Ve bizim endişe ettiğimiz şeyler inşallah olmayacaktır.” dedi.

Hz. Muhammed örneği:

“Zafer mümin için imtihan vesilesidir” diyen Gülen sözlerini Hz. Peygamber’in hayatından ve İslam tarihinin muhtelif dönemlerinden örnekledi:  “Allah Rasûlü (s.a.v.) Mekke’nin fethi esnasında, heyecan ve endişeyle bekleşen Mekkelilere, “Şimdi size ne yapmamı bekliyorsunuz?” diye sorar. O’nun nasıl soylu, affedici ve civanmert bir insan olduğunu iyi bilen bazı Mekkeliler, “Sen kerimsin, kerim oğlu kerimsin” şeklinde karşılık verirler. Şefkat Peygamberi, “Size bir zaman Yusuf’un kardeşlerine dediği gibi derim: ‘Daha önce yaptıklarınızdan dolayı bugün size kınama yoktur. Allah, sizi de affeder. O, Merhametlilerin En Merhametlisi’dir. Gidiniz, hepiniz hürsünüz.” Diyerek bundan önce yapılanların geçmişte kalması gerektiğini, artık yeni bir güne başlandığını işaret etti.