Dinler arası diyalog kaçınılmaz

Dünyanın bilim ve teknolojinin de yardımıyla büyük bir köy haline geldiğini, insanların isteseler de istemeseler de değişik din, kültür ve milletlerle içiçe berarber yaşadığını belirten Aydüz, “Bazıları kafalarını kuma sokup her şeye kapalı hayat yaşayabilir. Bu asırda diyalog kaçınılmaz olmuştur. Müslüman olarak bizim kültürlerarası diyalog için dini temellerimiz de mevcuttur. Bir Müslüman olarak bundan korkmamalıyız. Dinimizin temelleri o kadar sağlam ki değişik kültürlerle münasebette bir şey kaybedeceğimiz kanaatinde değiliz. Dünya barışını sağlama adına herkes dinler arası, medeniyetler arası diyaloga normalde evet demeli. Ama karşı çıkanlar da var. Bu da haliyle olacaktır.” dedi.

Aydüz, dinler arası barış olmadan dünyada barışın olmayacağını, dinlerin barışması için diyalogun gerekli olduğunu ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dinlerin barışması demek medeniyetlerin barışması demektir. Onun zıttı medeniyetlerin savaşması demektir. AB’ye girmeden bu diyalog başladı. Girersek de devam edecek. Bazılarının korkuları var. ‘AB’ye girersek dinimiz, imanımız elden gider’ gibi. Herkesin dinler arası diyalog gerçekleştirecek bir gayreti olamaz. İslamda iman esasları 6’dır. Yedincisi diyalog değildir. İsteyen yapar, isteyen yapmaz. ‘Ben yapıyorum diye herkes yapacak’ da değil. Ben düşündüm taşındım dinim adına geleceğimiz adına faydalı gördüm yapıyorum. Siz yapmayabilirsiniz. Zorlayan da yok. Ama yapmıyorsanız bari yapanların gıybetini yapmayın. Gıybet açık ifadeyle haramdır.”

Dinler arası diyalogun insafsızca ifadeler kullanarak tenkit edildiğini de ifade eden Aydüz, “Bu diyalog sürecini, bir müslümana yakışmayacak ifadeler kullanarak tenkit ediyorlar. Dinler arası diyalog yapmakla dinden taviz verdiğimiz söyleniyor. Dinden taviz vermeye kimsenin yetkisi yok ki taviz verelim. Kafirun Suresi’nde putperestlerin dinine Allah din diyor. Sizin dininiz size, benim dinim bana diyor.” dedi. TÜMİDER Başkanı Hüseyin Terzioğlu da, derneğin faydalı işler yaptığını, ‘en iyi yatırım insana yapılan yatırımdır’ prensibinden hareketle çok daha iyi işler yapacaklarına inandıklarını söyledi.


Kaynak: Fatih Öztoprak, Zaman, 21.04.2005