Beyan dergisinin, diyalog konusunda Bediüzzaman ile çelişkileri -2

Sayı: Mart 2005
Bölüm: Güldeste

Konu: Hz.İbrahim’in kaç tane dini vardı?
Konu Özeti: İbrahimi Dinler yaklaşımı bir aldatmadır!

Yazar: Mustafa Özşimşekler

Muhterem Mustafa Özşimşek,

“İbrahimi Dinler” kavramını eleştirirken, biraz daha nazik ve dikkatli bir uslub kullanmalıydınız, çünkü bu tabir muhterem Fethullah Gülen Hocaefendinin kendisinin Şahsi bir beyanı değil, Kur’anı Kerimin ifadesidir ve tam 9 yerde geçmektedir :

 

A) Kur’anı Kerim noktasında “İbrahimi din”:




1-) (Ya Muhammed(SAV) De ki:“Şüphesiz Rabbim beni doğru bir yola, dosdoğru bir dine, Hakk’a yönelen İbrahim’in dinine iletti. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi.” (En’am, 161)

2-) Kendini bilmeyenden başka İbrahim’in dininden kim yüz çevirir? (Bakara:130)

3-) De ki: “Allah doğru söylemiştir. Öyle ise hakka yönelen İbrahim’in dinine uyun. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi.” (Ali İmran,95 )

4-) Kimin dini, iyilik yaparak kendini Allah’a teslim eden ve hakka yönelen İbrahim’in dinine tabi olan kimsenin dininden daha güzeldir? Allah İbrahim’i dost edindi. (Nisa,125)

5-) Allah uğrunda hakkıyla cihad edin. O sizi seçti ve dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi. Babanız İbrahim’in dinine uyun. Allah sizi hem daha önce hem de bu Kur’an’da müslüman diye isimlendirdik (Hac,78)

6-) (Yahudiler) “Yahudi olun' ve (Hıristiyanlar da) 'Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız” dediler. (Ya Muhammed (SAV)) De ki: “Hayır, hakka yönelen İbrahim’in dinine uyarız. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi.” (Bakara:135)


7-) Sonra da sana (Ya Muhammed (SAV)) , “Hakka yönelen İbrahim’in dinine uy. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi” diye vahyettik. (Nahl,123)

8-) (Hz.Yusuf (AS)) : “Atalarım İbrahim, İshak ve Yakub’un dinine uydum” (Yusuf:38)

9-) Bu dini İbrahim, kendi oğullarına vasiyyet etti, Yakub da öyle yaptı: 'Ey oğullarım! Muhakkak ki, bu dini size Allah seçti, başka dinlerden uzak durun, yalnızca müslüman olarak can verin! ' dedi.Yoksa siz de olaya şahit mi oldunuz; Yakub'a ölüm hali gelip çattığı zaman, oğullarına; 'Benden sonra neye ibadet edeceksiniz? ' dediği zaman, oğulları; 'Senin Allah'ına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın Allah'ına, tek olan o Allah'a ibadet edeceğiz. Biz ancak O'na boyun eğen müslümanlarız.' dediler. (Bakara: 132-133)


Tahlil:


Kur’anı Kerim, Peygamberimiz (SAV) ‘in Hz.İbrahim’in (AS) dinine tabi olduğunu ve matbuiyyeti bu şekilde izah etmesini emrediyor! Kur’anı Kerimin, Hz.İbrahim (AS) ‘in dininden bahsetmesi, tüm Tefsirlerde, Tevhid İnancına vurgu yapıldığını göstermektedir. Bu doğru olmakla beraber, örneğin bir Hz.Adem’in (AS) dini, bir Hz.Nuh’un (AS) dini, bir Hz.Şit ‘in (AS) dini denmiş olsaydı yine tevhid esaslı bir Dini anlamış olacaktık, lakin Kur’an ısrarla Peygamberimiz (SAV) ‘e tebaiyet noktasında, Hz.İbrahim (AS) mın dinine tabi olduğunu vurguluyor! Diğer peygamberlerin dinleri tevhid esaslı değillermiydi? Evet, hepsi tevhid esaslı Hak Dinlerdi. Peki neden ısrarla Hz.İbrahim’in (AS) dini?

Hz.İbrahim (AS) mın oğularından, Hz.İsmail (AS) ‘ın soyundan Peygamberimiz (SAV) gelirken, diğer oğlu Hz.İshak’ın (AS) soyunden Hz.Yakub (AS) (İsrailoğulları denmiştir) , Hz.Yusuf (AS) , Hz.Yuşa (AS) , Hz.Musa(AS) ve Hz.İsa (AS) gelmişlerdir! Yani, tüm bu peygamberlerin soyları Hz.İbrahim ‘de (AS) birleşiyor ve bunu Hz.Yusuf (AS) ifade ederken: “Atalarım İbrahim, İshak ve Yakub’un dinine uydum” (Yusuf:38) şeklinde beyan etmiştir. Yine Peygamber Efendimiz (SAV) :” (Yahudiler) “Yahudi olun' ve (Hıristiyanlar da) 'Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız” dediklerinde. Allah Peygamberimiz (SAV) ‘ e şöyle demesini öğütlüyor: “De ki: “Hayır, hakka yönelen İbrahim’in dinine uyarız. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi.” (Bakara:135) . Peki neden Hz.Adem (AS) ‘ın dinine değilde Hz.İbrahim (AS) mın dinine? Halbuki tüm peygamberlere gelen Din, Tevhid esaslı bir inanç olduğuna göre, burda Peygamberimizin (SAV) hem kendisinin Hz.İbrahim (AS) mın dinine tabi olduğunu Kur’anın deklare etmesi, hemde Hıristiyan ve Yahudileri “Hz.İbrahim’in dinine uymaya” davet etmiş olması, bize aslı Hz.İbrahim (AS) ma dayanan, ancak şuan tahrif olmuş Hırsitiyanlık ve yahudilik Dinlerine nazik birer davet olduğunu veciz bir şekilde işaret ediyor!

Bugün “İbrahimi Dinler” ekseninde kurulan Diyalog faaliyetlerinin, aslında Müslüman Kitlenin Ehl-i Kitab Kitlesine aynı Efendimiz (SAV) ‘ min dediği gibi: “Gelin, Hz.İbrahim ‘in (AS) dini ekseninde Diyalog kuralım” demekten başka bir anlam ifade etmez! Çünkü, hem Hz.Musa (AS) ma inen Yahudilik dini (o dönemin İslam dini) hem Hz.İsa (AS) ‘ma inen Hıristiyanlık dini (o dönemin İslam dini) hemde Efendimiz ‘e (SAV) inen son İslam dini (1) bu noktadan Hz.İbrahim (AS) ma inen Dinin aslının devamı ve sonuncusudır!

Dolaysıyla, “İbrahimi dinler” kavramından şayet birileri rahatsızlık duyacaksa, o da bırakın başkaları duysun, çünkü “İbrahimi dinler”, aslı Hz.İbrahim’e dayanan, Allah’a oğulluk isnadını kabullenmiyen, Tevhid esaslı dinler manzumesidir ve bunun sonuncusu Efendimiz (SAV) ‘e inen İslam dinidir!

Netice olarak, bugün kullanılan “İbrahimi dinler” kavramından kasıt, Hz.İsa (AS) ma inen, Hz.Musa (AS) ma inen ve Efendimiz (SAV) ma inen dinlerdir. Bunların hepsi Hak dinlerdir! Ancak, tabiki bu husus günümüz Hrsitiyan ve yahudileri için geçerli değildir. Asıllarının Hz.İbrahim (AS) ma dayanmış olması, onları tekrar asılları ekseninde İslam ile müşerref olam noktasına gelinmesi Niyeti ile ortaya atılmaktadır. Buna rağmen “İbrahimi Dinler” kavramından kalkıp: “Hz.İbrahim (AS) mın kaç tane dini var? “ sorusu samimi bir soru olmaktan öte, niyet sorgulamanın bir göstergesidir!

Evet,

De ki: “Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a) İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ’ya, İsa’ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz ona teslim olanlarız.” (Ali İmran,84)

İşte “İbrahimi Dinler” eksenine giren Peygamberleri Kur’an kendi naklediyor! Hz.İbrahim (AS) mın soyundan gelen bütün peygamberler, Hz.İbrahim (AS) mın Tevhid esaslı dininden mütevellid peygamberlerdir. İfade edilmek istenen mana budur! Bu izahatımıza rağmen hala bilerek karşı çıkan bir insan, -hafizanallah - Kur’anın yaklaşımına karşı çıkmış olur!



B) Bediüzzaman noktasında “İbrahimi din “:


Bediüzzaman Hazretleride aynı Kuranın beyanı çerçevesinde yaklaşıyor:



1-) . 'Siz Allah’a ortak koşmaktan korkmazken, ben mi sizin ortak koştuklarınızdan korkacağım? ' (En’âm Sûresi, 6:81.) Ayetinin tefsirinde, Risale-i Nur Şakirtlerinin, Kur’ân’ın takdirine mazhar olan Hazret-i İbrahim’a (a.s.) ittibâına mükellef olduğunu ve “İbrahim’in İslâm dini” sırrına mazhar olduğundan bahsederek, Hz.İbrahim (AS) ekseninde Hizmet edileceğine vurgu yapıyor. (2)

2-) "Hem madem Risale-i Nur’un mesleği hıllettir. Ve Urfa ise, İbrahim Halilullah’ın bir menzilidir. İnşaallah hıllet-i İbrahimiye parlayacaktır. diyerek, Ahirzamanda Hz.İbrahim (AS) mın Hillet (dostluk) meşrebinin parlıyacağından bahsetmiştir. (3)

3-) ”Evet, Risale-i Nur’un mayası ve meşrebi tefekkür ve şefkat olduğu cihetle, Hazret-i İbrahim’in (a.s.) hususî meşrebi olan tefekkür ve şefkat noktasında tam tevafuk etmek sırrıyla şu sûrede daha ziyade Risale-i Nur’u kucağına alıyor “ diyerek, yine Ahirzamanda Hz.İbrahim (AS) mın şefkat ve tefekkür yolu ile Hizmet edilmesi gerektiğine vurgu yapıyor! (4)

4-) “De ki:“Şüphesiz Rabbim beni doğru bir yola, dosdoğru bir dine, Hakk’a yönelen İbrahim’in dinine iletti. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi “ En’âm Suresi; 161.ci Ayetin tefsirinde geçen ilk cümlenin, ebced hesabı ile Ahirzamanda Risale-i Nur’a işaret ettiğinden bahsetmiştir. (5)


C) Sevgili Mustafa Özşimşekler kardeşimiz yazısının devamında bakın nediyor :


"Hz. İbrahim ne Yahudi ne de Hıristiyandı. Fakat o, Allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir Müslümandı. Müşriklerden de değildi.' (Âl–i İmran, 67) İşte Allah'ın kelamında, İbrahim Aleyhisselâm ile Yahudi ve Hıristiyanların hiçbir alâkası olmadığı açıkça beyan edilmiştir. Artık bunun üzerine bu bâtıl dinler için 'İbrahimî' demenin manası var mı? "


Halbuki, “İbrahimi dinler” kavramı ekseninde buluşan Müslümanlar, Hz.İbrahim (AS) mın Hırsitiyan olduğunu nerde iddia etmişki, böyle bir zanna kapılıyorsunuz? Kur’anı Kerim bu sorunun cevabını 1400 sene önce zaten vermiş:

İbrahim ne Yahudi idi ne de Hıristiyan. Fakat o, Hanif (Allah’ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan da değildi. (Ali İmran:67)

ve

Ey kitap ehli! İbrahim hakkında niçin tartışıyorsunuz. Oysa Tevrat da, İncil de ondan sonra indirilmiştir. Siz hiç düşünmüyor musunuz? (Ali İmran,65)


Kur’anı Kerim soruyor, bende siz sorayım: Önce gelen mi sonra gelene uyar yoksa sonra gelenmi öncekine uyar? “İbrahim dinler “ kavramında, Hz.İbrahim (AS) mın Hıristiyanlara ve Yahudilere uyması beklenebilirmi Allah aşkına? Yoksa Hırsitiyanların ve Yahudilerin aynı biz Müslümanların yapıtğı gibi Tevhid esaslı bir din olan Hz.İbrahim (AS) mın dinine uyması mı istenir?


Son iddianızda yine gülünç bir iddia ortaya atmışsınız:


“Onlarla ne kadar diyalog yaparsan yap, ne kadar hoşgörülü olursan ol, senden asla razı olmayacaklar. Zira Rabbimiz: '(Habibim!) Sen onların dinine uymadıkça, ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar senden asla razı olmazlar.' buyurmuştur. (Bakara,120) ”


Sanki birileri Hırsitiyan veya Yahudileri memnun etme gayretinde ve sizde böyle bir iddiada bulunma ihtiyacı hissetmişsiniz! Bahse konu mümin kardeşlerimizin, Diyalog faaliyetlerinde Allahın Rızası ve Hoşnutluğuna Talib olmadıklarını nerden biliyorsunuz? Müminlerin niyetini sorgulama Hakkı ve yetkisi, Sahabeyi Kirama bile verilmezken, yoksa siz kendinizi Sahabeden daha mı efdal daha mı faziletli görüyorsunuz? Usame bin Zeyd ‘in (RA) , bir savaşta tam düşmanını öldürürken Kelimeyi Şehadet getirmesine rağmen, ölümden korktu zannı ile o kişiyi öldürmüş, Olay Efendimiz (SAV) ‘ e intikal ettiğinde: “ Ya Usame, Kalbini açıpta baktınmı, ya Usame kalbini açıpta baktınmı “ itabına muhatab olmuştu! Usame (RA) bu ağır itab karşısında: “Keşke bugüne kadar Müslüman olmasaydımda, Peygamberimizden bu itabı yememiş olsaydım “ diyecek kadar yıkılacaktı! (6)

Sizde başkalarının niyetlerini sorgularken “Keşke” lere muhatab olmak istemiyorsanız, bilmediğiniz konularda yorum yapmayın! Bunu da Kur’an emrediyor:

Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz, gönül, bunların her biri yaptıklarından sorumludurlar. (İsra:36)
Kur’anı Kerim bu sorunun cevabını 1400 sene önce zaten vermiş: . Fakat o, Hanif (Allah’ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan da değildi. ve Ey kitap ehli! İbrahim hakkında niçin tartışıyorsunuz. Siz hiç düşünmüyor musunuz? Kur’anı Kerim soruyor, bende siz sorayım: “İbrahim dinler “ kavramında, Hz.İbrahim (AS) mın Hıristiyanlara ve Yahudilere uyması beklenebilirmi Allah aşkına? Yoksa Hırsitiyanların ve Yahudilerin aynı biz Müslümanların yapıtğı gibi Tevhid esaslı bir din olan Hz.İbrahim (AS) mın dinine uyması mı istenir? Bahse konu mümin kardeşlerimizin, Diyalog faaliyetlerinde Allahın Rızası ve Hoşnutluğuna Talib olmadıklarını nerden biliyorsunuz? Müminlerin , yoksa siz kendinizi Sahabeden ? Usame bin Zeyd ‘in (RA) , bir savaşta tam düşmanını öldürürken Kelimeyi Şehadet getirmesine rağmen, ölümden korktu zannı ile o kişiyi öldürmüş, Olay Efendimiz (SAV) ‘ e intikal ettiğinde: “ Ya Usame, Kalbini açıpta baktınmı, “ itabına muhatab olmuştu! Usame (RA) bu ağır itab karşısında: “Keşke bugüne kadar Müslüman olmasaydımda, Peygamberimizden bu itabı yememiş olsaydım “ diyecek kadar yıkılacaktı! Sizde başkalarının niyetlerini sorgularken muhatab olmak istemiyorsanız, bilmediğiniz konularda yorum yapmayın! Bunu da Kur’an emrediyor:



(1) Elmalı Hamdi Yazır, Bakara:62, Tefsirine bakınız
(2) Barla Lahikası, Sayfa 160
(3) Emirdağ Lahikası, Sayfa 407
(4) Şualar, Sayfa 623
(5) Şualar, Sayfa 602
(6) Buhari, Diyat 2; Müslim, İman 158, (96): Ebu Davud, Cihad 104, (2643)

 


 

Add comment


Security code


Refresh

back to top

ARAMA

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu