"İstikrar ve Huzur" ortamında Cumhurbaşkanlığı seçimi...

Ülkeleri Dünya muvazenesinde güçlü ve yön veren statüye çıkaran en önemli etken şüphesiz istikrar ve huzur ortamıdır. İstikrar ve Huzur’u temin etmemiş hiçbir ülke , maddi ve manevi inkişafı yakalayamadığı gibi , var olanıda kaybetme trendine girmiştir…

Bediüzzaman Hazretlerinin de belirttiği üzere , ahirzamanda İslam’ın geniş kitlelerce  tanınması ve sevdirilmesi için maddi ve manevi saltanatın nedenli gerekliliği tartışılmaz bir mevzu iken , 4 yıldır yakalanan siyasi ve ekonomik istikrarı yurtdışı kredilendirme kuruluşlarının bile tasdik ettiği, Türkiye’nin Dünya’da yıldızı parlayan ikinci bir Özal dönemini yaşadığı şu süreçte , Cumhurbaşkanını seçerken “istikrar ve huzur” u elbette her şeyin önünde tutmalı , bu konuda şahsi onur ve izzet yerine , ülke onur ve izzetini düşünmeli ,ülkemizin güçlenmesini istemeyen dahili ve harici bedbahtları sevindirecek adımlar atılmamalıdır.



Bu çerçevede ; yasamada aktif bir pozisyonu olmayan “Cumhurbaşkanlığı” makamına , 4 yıldır büyük takdir toplayan ve başarısını tescil eden AKP İktidarını pasiflemiyecek  bir Bakan/milletvekilinin gelmesinin daha geniş kitlelerce alkış alacağı kuşkusuzudur. Bu adımın birilerince “korkaklık , çekingenlik , cesaretsizlik” olarak algılansa bile , “ucuz kahramanlığın” getireceği istikrarsızlığın manevi vebalini kimsenin üstlenemiyeceğide muhakkaktır.

Unutmamak gerekir ki , tarihi yapanlar “fedakarlık” prensibi ile  ülke ve millet onurunu şahsi izzet ve onurundan üstün tuttuklarında tarihi yazanlarca “ Kahraman” ilan edilmişlerdir.

Genç Adam Yönetimi


 

Last modified onSunday, 07 October 2012 00:30
Rate this item
(0 votes)

Add comment


Security code


Refresh

back to top

ARAMA

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu