Muhteviyat - Genç Adam

Fethullah Gülen Hocaefendi kimin ocağına ateş düşsün dedi?

Fethullah Gülen Hocaefendi, hükümete, vatana, millete, ümmete, Müslümanlara lanet ve beddua etmiş! Aylardır medyanın her çeşidinde yazılısında, görselinde, sosyalinde bu kara propagandayı hükümet ve yandaşları sürdürüyor. Allah korkusu ve ahiret endişesi vicdanlarda etkili olmayınca utanmadan sıkılmadan yalan söylüyorlar, iftira atıyorlar. Bu meseledeki gerçek defalarca açıklanmasına rağmen hâlâ çeşitli bahanelerle beddua iftirasını sürdürmekte ısrar ediyorlar. Sanki bu yalan ve iftiraların defalarca tekrarlayınca hakikate dönüşeceğini sanıyorlar! Oysaki bir yalan ve iftira milyon kere de söylense yine yalan ve iftiradır; tekrarı söyleyenlerin suçunu ve günahını katlamaktan başka bir şey ifade etmez.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin sözlerinin video kaydı ve yazılı metni ortada olmasına rağmen apaçık yalan ve iftira ile "vatana, millete, ümmete, Müslümanlara beddua etti" ifadelerini yayıyorlar. Halbuki o sözlere bakıp "Fethullah Gülen hükümete beddua etti" bile denemez. Olsa olsa "Fethullah Gülen, hükümet haksız ise beddua etti" denebilir.

Read more...

Fethullah Gülen’in 20 Aralık’taki açıklaması

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin açıklamaları şöyle: “İnsanlara saygının önemli bir yanı, onları hep Cenab-ı Hakk’ın rahmâniyet ve rahîmiyetinin bir tecellisi olarak görmek, kucaklamak, bağrına basmak, sineni onlara da açmak.. ve yaptığı kusurlar karşısında kendi evladına tavrın gibi, yani hafifçe belki kulağını tutup çekebilirsiniz, azıcık okşayabilirsiniz, “Bismillah destur” deyip başına bir şey gelmesin diye elinizle itebilirsiniz; bunları yapmadan da edeceğiniz şeyi edebilirsiniz.. bunlar ayrı bir mesele.. Fakat kendi evladınıza gösterdiğiniz aynı şefkati bütün mü’minlere karşı gösterme bir esas olmalı ve bunda kusur edilmemeli. Aynen öyle de -günümüzde de yaşandığı gibi- evladınızın bir meâsîsi, bir mesâvîsi karşısında -yani isyana müteallik bir mesele veya seyyiâta müteallik bir mesele karşısında- hemen vurma, kırma, dövme değil de “Acaba ne yapayım ki ben bunu bundan sıyırayım ve kuve-i maneviyesini kırmayayım, incitmeyeyim, kendime karşı da tepkiye ve reaksiyona sevk etmeyeyim!” Bu da şefkatin gereği. Şefkat sizin mesleğinizde, hakkı ikame edenlerin mesleğinde, ruh abidelerini ikame etmeye kendini adamış insanların mesleğinde dört esas düsturdan biridir. İki de tâli düstur vardır.

Der tarik-i acz-i mendi lazım amed çâr-ı çîz
Acz-i mutlak, fakr-ı mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!.

Read more...
Subscribe to this RSS feed
  • EN SON EKLENENLER
  • EN ÇOK OKUNANLAR
  • SON YORUMLAR

ARAMA

Herkül Nağme

Herkül Nağme..Ezcümle, M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin bütün eserlerinin, sohbetlerinin, şiirlerinin hep bu nağmeyi terennüm ettiğini söylemek pekâla mümkündür...

SAİD NURSİ'YE İFTİRALAR..

Aksiyon Burç FM

Zaman Mehtap TV

Samanyolu TV Küre TV

Radyo Cihan Ebru Tv

Herkül

BİZİ TAKİP EDİN...

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu