Bediüzzaman Perspektifinde Diyalog - Genç Adam

Hristiyan nur talebeleri(!)

Evet bildiniz , yine bir M.Emin Koç klasiği(1) . İslam’ın “Nurlu” Hizmetinin Hıristiyanlar içinde bile neş’et etmesinden rahatsız olan yazarlardan biri . Çünkü onlara göre , dünya şumüllü bir tebliği başkaları değil ancak ve ancak kendileri yapmalıdır.
Kendileri dışında Din-i mübini İslam’a faydası olanların Allah katında bir değeri harbiyesi yoktur ! Bu zevata göre ; Allah katında başkalarının yaptıkları güzellikler, kendi yanlışlarına racih edilemez. Tebliğ yapılacaksa da ancak “kendileri” yaparlar , şayet başkaları  yapıyorsa da mutlaka dünyevi bir “menfaatleri” vardır.


Peki "Hıristiyan nur talebleri" ile ne kast ediliyor ?

Objektif bakıldığında , “Hıristiyan Nur Talebesi” ifadesinden iki anlam yüklenebilirler :

1-) Hadiseye Muhammedi (SAV) edeb ,ahlak ve hüsn-ü zan penceresinden bakanlar şöyle anlarlar ; muharref Hıristiyanlık içinde İslam Nurunun tezahür etmesi sonrası , Kur’an ve Efendimiz (SAV) ‘me iman etmelerinin yanında , İslam’ı Hıristiyanlığı tamamlayan bir din olarak kabullendiklerinden, kendilerini “Hıristiyan Müslümanlar” addederler ki, Bediüzzamanın yaklaşımı ile “Müslüman İsevi”  ünvanı buna işarettir. Bu insanlar , 5 vakit namaz kılıp, oruc tutarak İslam'ın Farzlarını yerine getirmeye çalışırlar. Evet , madem İslam dini Hıristiyanlığı tamamlamak için inmiş ve son oktayı koymuştur, o zaman Hıristiyanlık içinde tahrif olmamış ve İslama aykırı düşmeyen bir takım güzellikleride almakta sakınca görmezler . Bu insanları , Kur’anı ve Efendimiz (SAV)’ mi sevdirmeye vesile olan "nur talebleri”  olduğu için vede Nurlara muhabbet edip Cevşen gibi günlük evrad-ı ezkarıda okumaya çalıştıklarından dolayı kendilerine , M.Emin Birinci ağabeyin dediği gibi “Hıristiyan nur talebeleri” olarak nitelendirilebilinirler .

2-) Hadiseleri su-i zan bataklığından baktıklarından dolayı , bulanık görenlere göre “Nur talebeleri” , Müslümanları Hıristiyanlaştırmak adına İslamdan taviz verir , teslis Hırsitiyanlığını Hak bir din görür , bu zümreyide ehl-i necat yaparlar . İşte buna istinaden Hıristiyanlar içinde neşet eden ve “Nur Hizmetini” alkışlayan Hıristiyanlara  “Hırisitiyan nur talebeleri” denir….

Herkes kendi karekterinin gereği ve anlayış  kapasitesine göre bakar ve yorumlayabilir. Aynı , "Papalık misyonunun bir parçası olmak", “nurcu papazlar” konularını gündeme getirip çarpıtmaları gibi. Neden işin manasını öğrenmek yerine su-i zan edilmek istenmektedir acaba ? Neden ? Aynı Allah'a , aynı Kitaba iman eden kardeşlerinin bu güzel inkişaflarını alkışlayacakları yerde....Bir kişi , Allah'ın(CC) Birliğine Hz.Muhammed'in (SAV) peygamberliğine iman edip , Kur'an ve Sünnete göre hayatını tadil etmişse , lakin kendi anlayışına göre hala kendisine "Hıristiyan" olarak görüyor ve İslam'ı  Allah'ın gönderdiği son din olarak telakki ediyorsa , neden bundan rahatsız olunuyor anlamış değiliz. Belki bu süreç sonunda onlarda kendilerinin "Müslüman" olarak tarif edecekler fakat biraz zamana ihtiyaçları var. Evet Bediüzzaman hazretleride işte bu sürece parmak basıyor ve diyorki : "Ey ehl-i kitap! İslamiyeti kabul etmekte size bir meşakkat yoktur; size ağır gelmesin. Zira, size bütün bütün dininizi terk etmenizi emretmiyor. Ancak, itikadatınızı ikmal ve yanınızda bulunan esasat-ı diniye üzerine bina ediniz" (2)

Yanlız , bu sefer dikkatimizi çeken bir diğer noktada M.Emin Koç Bey'in “Amentüde ittifakları var”  konusunu gündeme getirmemiş olmasıdır. Hayret !  Herhalde konuya artık müdrik olduğunuzdan olsa gerek ..

Son olarak , zikrettiğiniz Hadis-i Şerifte (3) geçen “müşrik” ifadesini ,  “Yahudi” ve ”Hıristiyan” olarak sınırlandırmanız , Ehl-i Sünnet itikadında “Müşrik” ile “ehl-i kitab” kavramlarını karıştırdığınız göstermektedir. Ehl-i Kitab zahiren müşrik değildir. Diyalog yapanları budenli eleştireceğinize en azında konu ile alakalı bir Fıkıh Kitabı okumanızı , hatta ilkini bizim bir hediyemiz olarak kabullenseniz nasıl olur ?

Dipnotlar
(1) Yeni Mesaj gazetesi , 21.12.2005 tarihli M.Emin Koç Köşe yazısı
(2) İşârât'ü-l İ'câz s.52
(3) Ebu Davud, Sünen, Fiten, 1, Melahim 3; İbn Mace, Sünen, Fiten, 9

 

More in this category: Kilisedeki Hilal »

HEADER

0Erkam2012-02-06 19:18#2
"Çağırdığı zaman Allah'a çağıran, salih amel işleyen ve BEN MÜSLÜMANLARDANI M diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?" (Fussilet 33)

Bu "hristiyan müslümanlar" bu ayete iman etmiyorlar mı?

İkincisi, Hz. Peygamber zamanında ve sahabe zamanında kendini böyle adlandıran, böyle adlandırılmalar ına müsaade edilen kimse var mıdır?
Quote
0mustaf2012-01-29 17:00#1
"Kur’an ve Efendimiz (SAV) ‘me iman etmelerinin yanında , İslam’ı Hıristiyanlığı tamamlayan bir din olarak kabullendikleri nden, kendilerini “Hıristiyan Müslümanlar” addederler ki...."
Benim bildiğim müslüman olmuş hıristiyanlar hep olagelmiştir. Ama yukarıda anlatıldığı tarzda bir insan grubu fiilen olmadığı gibi aklen de mümkün değildir.Tevil tevil diye aklımızı izanımızı biz kenara koymayalım,siz koymuşsunuz da.
Quote

Add comment


Security code


Refresh

back to top
  • EN SON EKLENENLER
  • EN ÇOK OKUNANLAR
  • SON YORUMLAR

ARAMA

Herkül Nağme

Herkül Nağme..Ezcümle, M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin bütün eserlerinin, sohbetlerinin, şiirlerinin hep bu nağmeyi terennüm ettiğini söylemek pekâla mümkündür...

SAİD NURSİ'YE İFTİRALAR..

Aksiyon Burç FM

Zaman Mehtap TV

Samanyolu TV Küre TV

Radyo Cihan Ebru Tv

Herkül

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu