İslam'ın büyüleyici yüzü (1)

Prof. Ides, eğitim hizmetlerini ve Türkiye'yi tanıdıktan sonra Leuven'de pazarları gittiği bir kilisede cemaate güzel bir konuşma yapıyor ve konuşmayı bu kilisenin sitesine de koyuyor. Eylül 2011'de yapılan bu konuşmanın tercümesini özetle sizlere aktarmak istiyorum:

"İslamiyetin Yeni Yüzü" başlıklı konuşmasına Prof. İdes Bey açılış duası olarak Fatiha Sûresi'nin meâlini okuyarak başladı. 'Âmin' diye bitirip bu konuşmasına şöyle devam etti: "Nisanda bu okulların kaynağı hizmetle tanışmaya İstanbul'a gittim. Bu gezi beni medyadan ve toplumdaki önyargılı bir İslam algısından çok farklı bir İslam ile tanıştırdı. Hizmetin ilham kaynağının Fethullah Gülen olduğunu anladım. İslâmî ilimler yanında sosyal bilimler ve fen bilimleri de okumuş; dinî konular yanında eğitim reformları, evrim teorisi, ekonomi, barış ve toplumsal kalkınma aracı olarak bilim gibi konular üzerinde durmuş..."

"İstanbul'da okullar, hastaneler, gazeteciler ve yazarlar bir de 'Kimse Yok mu' isimli yardım kuruluşu ile tanıştık. Yardım kuruluşu Darfur ve Pakistan gibi âfet bölgelerinde aktif. Bu tanıştıklarımızın her birinde sessiz ama müsbet ilhamı hissettik. Her türlü konuyu hiçbir tabu olmadan konuşabildik. Konuşmalarımız her defasında aynı açıklık, saygı ve doluluk içerisinde gerçekleşti. İslâm'ın bizdeki imajı yıllarca El Kâide terörü, Ortadoğu'daki diktatörlükleri ve Tâliban'ın kadınları ezmesi tarafından yanlış şekillendi. Fethullah Gülen'in vizyonunu bununla kıyasladığımızda gündüz ve gece kadar fark var. Onun için sevgi, açıklık ve hoşgörü İslâmiyet'in en temel değerlerinden. Bu değerler İslamiyet'i Hıristiyanlık ve diğer dinlerle yakın kılıyor... Gülen'in ümit ve inancı yirmi birinci yüzyılda dünya genelinde dinî ve spritüel mânada bir yeniden doğuşun olacağı yönünde. Bu yüzden Gülen, Papa gibi onlarca ruhânî lider ile görüştü. Gülen hareketi sıklıkla dinler arası buluşmalar düzenliyor. Gülen'in ülkesine çok büyük bir etki yapması şaşırtıcı değil. Türkiye geçen yarım asırda çok hareketli bir tarih yaşadı. Defalarca demokratik yöntemlerle seçilen hükümetler askerî darbelerle kenara çekildi. Bugün demokrat bir parti olan AK Parti rahat ve stabil bir çoğunluğa sahip. Geçmişte terör estiren generaller bugün yargıda... Gürcistan, Azerbaycan, Suriye, İran ve Irak gibi komşulara sahip olmasına ve halk isyanları ile çalkalanan geniş bir coğrafyanın ortasında olmasına rağmen Türkiye'de gayet sâkin bir havanın hâkim olması dikkat çekici. Türk hükümeti Mübarek ve diğerlerinde yaptığı gibi Esed'in istifa etmesi için baskı uyguluyor."

Prof. Ides'in tesbitlerine bir sonraki yazımda da devam etmek istiyorum.