İman ve Ateizm - Genç Adam

Kardeşliğe kurban olmak

Kurban, Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz'in çok önem verdiği bir ibadettir. Hanefi mezhebinde "vacip" sayılan kurbana, Şafii mezhebinde "sünnet" denmesi (İki mezhep arasındaki ıstılah farkı da düşünülmelidir) katiyen bu ibadetin hafife alınmasına sebebiyet vermemelidir. Kurban Bayramı bir taraftan muhtaçlara yardım açısından çok iyi değerlendirilmeli, diğer yandan da o mübarek ve önemli ibadet herkese sevdirilmeli, herkes ona özendirilmelidir.


Kur'an'da da belirtildiği gibi, kesilen kurbanlarda hedef; ihlâs, takva ve Allah'a yaklaşmak olmalıdır. Bu maksat ve gaye olmadıktan sonra kesilip dağıtılan etlerin, kanların Allah nezdinde bir değeri yoktur. Zira Allah'ın, insanın yaptığı hiçbir ibadete ihtiyacı olmadığı gibi, keseceği kurbana da ihtiyacı yoktur. O'nun katında makbul olan şey, insanın ihlas ve samimiyetidir. Bunun için bu ibadet görevimizi de ifa ederken Allah'ın hoşnutluğunu kazanmayı hedeflemeli ve kestiğimiz kurbanla, yeri geldiğinde en değerli varlıklarımızı da O'nun yolunda feda edebileceğimizi göstermeliyiz.

Melekler sadece fiilleri ve amelleri yazarlar. Kalbî amel de diyebileceğimiz hâlis niyet, takva, ihlas ve mülahazalardaki derinliklere gelince, onları sadece Allah bilir ve ötede sürpriz şekilde kullarının karşısına çıkarır. İbadetlerin sevabı bire on, yetmiş, yedi yüz... olarak kemmiyet planında cereyan eder. Allah'la münasebet adına ortaya koyduğunuz kalbî ameller ise, keyfiyet planında cereyan eder; onlarda riyazî ölçüler ve rakamlar yoktur.

Somali, Habeşistan ve Kenya gibi ülkelerdeki kuraklık ve kıtlık haberlerini seyredince ağladığım gibi oralarda yağmur yağdığı müjdelerini aldığımda da sevinçten gözyaşı döktüm. Zannediyorum, her tarafa yetişmeye çalışan Anadolu'nun hassas insanları da aynı hislerle dolup taşıyorlardır. Bu itibarla da, o ülkelerdeki muhtaç insanları, kıvrandıran bir fakr ü zaruret içinde görünce, "Türkiye'dekiler iyi kötü geçiniyorlar, biraz da Etiyopya, Somali, Kenya, Uganda ya da Tanzanya'ya yönelelim!" diyebilirler. Kanaatimce, bugüne kadar bir tane kurban kesenler, mümkünse bu sene iki tane kessin; gücü yeten insanlar üç tane kessin; onlardan bir tanesini oralara göndersin. Fakat, imkanı olan herkes Güneydoğu ve varoşlarda yardım bekleyen insanlara da bayram neşvesi yaşatılmasına mutlaka iştirak etsin.

Kurban mevsimi sadece muhtaçlara yardım açısından değil, aynı zamanda bizim sarsılmayan kardeşliğimizin ifadesi olarak da çok iyi değerlendirilmelidir. Hasbî ruhlar, kendilerinden daha ziyade o bölgelerdeki kardeşleri için tir tir titremelidirler. Zira, bugün birileri tarafından bir kısım çatlama, kırılma ve kopmalar hasıl etmek için gösterilen korkunç gayrete karşı mutlaka muhteşem surlar oluşturulmalı ve o türlü çözülmelere asla meydan verilmemelidir.

 

Add comment


Security code


Refresh

back to top
  • EN SON EKLENENLER
  • EN ÇOK OKUNANLAR
  • SON YORUMLAR

ARAMA

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu