İman ve Ateizm - Genç Adam

Hristiyanlar da Hizbullahçı oldu

Bölgeden haber geçen Batılı gazeteciler, İsrail saldırılarının Lübnanlı Hristiyan ve Müslümanları Hizbullah'a yaklaştırdığını anlatıyor. "Biz hepimiz direnişçiyiz" diyor.

"Savaşmaya da hazırız, ölmeye de hazırız." Bu ifadelerin yer aldığı haberi Guardian gazetesinin yayınladığı haber.

11 yaşındaki Zehra, Beyrut’un batı bölgesinde bir okulun kalabalık koridorunda oturup neden zor şartlara karşı ayakta kalmaya ihtiyacı olduklarını şöyle açıklıyor:



“Şimdi bütün çocuklar İsrail’le savaşmak için büyüyor. Bize karşı yapılanlar utanç verici. Biz çocuklar olarak onlara ne yaptık? Bize karşı yapılan haksızlıklar ve zulümler kimsenin umurunda değil. Kendimizi savunmazsak hiç kimse hiçbir şey yapmayacak.”

Güney Lübnan’dan ailesiyle birlikte saldırılardan kaçıp gelen ve şimdi bir okulda kalan 11 yaşındaki Havra ise, “ Binlerce askerimiz öldürülse de biz kuvvetli kalacağız. İsrail’in teknolojisi ne olursa olsun, onlardan korkmuyoruz. Dünyanın en kuvvetli savaşçılarına sahibiz.” diyor.

Hizbullah mücahitlerinin aktif olarak sayılarının 1,000 ile 10,000 arasında olduğu tahmin ediliyor. Yedekleriyle birlikte bu rakamın 20,000 olabileceği söyleniyor. Fakat günlük sivil kaybı arttıkça binlerce Lübnan genci arasında Hizbullah’a katılma isteği artıyor.

Bunlardan biri olan Bint Cebel’den Ali, Beyrut’da mülteci kampı olarak kullanılan bir parkta bir ağacın altında şunları söylüyor: “ Biz savaşmaya hazırız, ölmeye de hazırız. Biz Seyyid Hasan’ın ( Şeyh Hasan Nasrallah, Hizbullah lideri) bizi çağırmasını bekliyoruz.”.

Güney Lübnan, İsrail’in bitmek bilmeyen saldırıyla adeta harabeye döndü. İnsanlar acımasız saldırılar karşısında yurtlarını terk etmek zorunda kaldılar. Şimdi ise, eli silah tutacak herkes tekrar dönmek ve İsraillerle savaşmak istiyor.

Zengin bir aileden gelen Hasan,” İyi bir eğitim aldım, iyi bir ailem, arkadaşlarım var. İyi bir kariyerim ve çok güzel bir evim var. Ama hepsinden vazgeçip, onurlu yaşamak için İsraillilerle savaşmak istiyorum.” diye düşüncelerini açıklıyor.

"VATANIMIZ İÇİN MADDİ HER ŞEYDEN VAZ GEÇTİK"

Lübnan’ın seçkin üniversitesinde okuyan ve yurtdışında çalışma imkanları olan Firas ve Muhammed ise, “ Bizler üniversite öğrencisiyiz. Bazı arkadaşlarımızın işyerleri de var. Fakat ülkemizi savunmak için canımızı vermeye hazırız.” diyorlar ve şunları da ekliyorlar: “ Kafamızda sadece bir düşünce var- ülkemizi nasıl savunabiliriz ve İsrail’i nasıl yenebiliriz. Artık maddi şeyleri düşünmüyoruz. Maddi olan her şeyimizden vazgeçmeye hazırız.”

Firas ülkelerini savunmak için her şeyi yapmaya hazır olduklarını ve Hizbullah’ın kendilerine bir görev vermelerini beklediklerini söylüyor.

HRİSTİYANLAR DA HİZBULLAH'A YAKLAŞTI

İsrail’in yaptığı zulüm sadece Lübnanlı Sünni ve Şii Müslümanları Hizbullah’a yakınlaştırmamış Lübnanlı Hıristiyanları da yakınlaştırmış. 34 yaşındaki Hıristiyan Daisy, “ İsrail’e karşı içimde büyük bir öfke var. Biz burada hepimiz direnişçiyiz. Hizbullah bunu Suriye için İran için yapmıyor, bunu Lübnan için yapıyor.” diyerek ülkesini savunmaya hazır olduğunu belirtiyor.

Hizbullah’ın ileri gelenlerinden ve adını açıklamayan bir üye ise, “ Dini açıdan, tam eğitim almamış insanların hayatlarını tehlikeye atmak ve hayatlarını kaybetmesine sebep olmak caiz değildir.” diyerek gönüllülerin geri hizmette bulunabilecekleri açıklamasını yapıyor.

Genç kadınlarda, gönüllü olarak savunmaya katılmak istiyorlar. Okulun bir sınıfını mescit yapan kadınlardan biri olan 21 yaşındaki Sanine ise şunları söylüyor: “ Bir kadın olarak askeri olmayan bir görevde yardımcı olabilirim. Yaralılara yardım edebilirim. Gıda ve benzeri ihtiyaçları sağlayabilirim. Biz hepimiz herhangi bir şekilde yardım etmek istiyoruz.”

"YAŞAMAYI DA ÖLMEYİ DE BİLİRİZ"

İdeolojik farklılıklar da birleşmeye engel değil. En uç solcularda İsrail’e karşı savaşmak için sıra bekliyor. Onlarda Hizbullah’ın, yetersiz kalan Lübnan hükümetinin boşluğunu doldurduğunu ve Hizbullah’a gösterdikleri savunma karşısında saygı duyduklarını söylüyorlar.

21 yaşındaki basın-yayın öğrencisi ve Lübnan Komünist Partisi üyesi olan Samir, Beyrut’a sığınmış insanlara yardım sağlıyor ve “ Her çocuk ve adam güneye gidip savaşmak istiyor, neticede savaşacağız da” diye ekliyor.

İsrail uçakları yukarıdan bombaları bırakırken, Muhammed “ Biz yaşamak kadar ölmeyi de severiz. Yaşamak isteriz ama izzetimizle.” diyor.

 

Add comment


Security code


Refresh

back to top
  • EN SON EKLENENLER
  • EN ÇOK OKUNANLAR
  • SON YORUMLAR

ARAMA

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu