Yazı Dizileri - Genç Adam

Fethullah Gülen’e oybirliği ile beraat

Fethullah Gülen, 2000 yılında hakkında açılan davadan oybirliğiyle beraat etti.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu'ndaki değişiklikleri dikkate alarak, 2 No'lu DGM'nin 2003'te verdiği erteleme kararını bozdu. Gülen hakkındaki iddiaların 'sübut bulmadığı ve suç unsurlarının oluşmadığı' vurgulandı.


Davanın dünkü duruşmasına, Gülen'in avukatları Abdülkadir Aksoy ile Orhan Erdemli katıldı. Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, dosyayı heyetçe incelediklerini kaydettikten sonra savcıya mütalaaya ilişkin görüşlerini sordu. Savcı Salim Demirci, Gülen'in avukatlarının beraat talebinin reddini istedi. Duruşmaya ara veren Başkan Karadeniz, öğleden sonra kararı açıkladı. Gülen'in 2000 yılında yargılandığı ve kesin hükme bağlanması ertelenen kamu davasından beraat ettiğini belirten Karadeniz, yeni Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesine atıf yaparken, bu düzenleme uyarınca dava dosyasının yeniden ele alınarak incelendiğini ifade etti. Gülen hakkındaki iddiaların ‘sübut bulmadığı' ve ‘suç unsurlarının oluşmadığı' kanaatine vardıklarını belirten Mahkeme Başkanı, gerekçesi daha sonra açıklanmak üzere oybirliği ile beraat kararı verdiklerini duyurdu. Savcılığın beraat kararını 7 gün içinde Yargıtay'a temyiz hakkı bulunuyor.

Gülen’in avukatlarının Ankara 2 No’lu DGM’nin verdiği kararın kaldırılmasını istedikleri başvuru üzerine yapılan yargılamada dün karar günüydü. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 10.40’ta başlayan davanın mahkeme heyetinde Başkan Orhan Karadeniz, üyeler Ramazan Aksan ve Kadir Kayan yer alırken, iddia makamında Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci hazır bulundu. Duruşmaya Gülen’in avukatları Abdülkadir Aksoy ve Orhan Erdemli katıldı.

Dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcısı Nuh Mete Yüksel, 31 Ağustos 2000’de somut hiçbir delile dayanmayan ve önyargılı yorumlardan oluşan 79 sayfalık bir iddianameyle dava açmıştı. Yüksel, Gülen hakkında önce idam istemiyle soruşturma başlatmış, sonuç alamayınca TMK’nın 7. maddesinin 1. fıkrasından dava açmıştı. Yüksel, ‘Laik devlet yapısını değiştirerek yerine dinî kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup, bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunmak’ iddiasıyla Gülen hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemişti. Savcı Yüksel’in açtığı dava, hukuk çevrelerinde 28 Şubat sürecinin devamında açılan davalar olarak görüldü.

Gülen’in hayatı boyunca hoşgörü ve diyalog temelinde yaptığı faaliyetler devletin en üst düzey yetkililerince desteklendi. Gülen’in teşvikleriyle yapılan eğitim faaliyetleri hakkında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, başbakanlar Tansu Çiller, Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit ile siyasi parti temsilcilerinin açıklamaları, avukatları tarafından mahkemeye savunma olarak sunulmuştu. 16 Ekim 2000 tarihinde başlayan yargılama 10 Mart 2003 tarihinde mahkemenin hükmün verilmesini 5 yıl erteleyen kararıyla son bulmuştu. 2 No’lu DGM, Gülen’in 5 yıl içinde aynı cins veya daha ağır hapis cezası gerektiren bir suç işlemesi halinde söz konusu davaya devam edilmesine karar vermişti. Gülen’in avukatları, müvekkillerinin 5 yıl boyunca dava tehdidi altında bırakıldığını belirtmiş, davanın beraatle sonuçlandırılması için itirazda bulunmuştu. Avukatların itirazı bir üst mahkeme tarafından reddedilmişti.

Gülen’in avukatları, geçtiğimiz mart ayında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, müvekkilleri hakkındaki erteleme kararının kaldırılmasını ve beraat kararı verilmesini istedi. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik yapılarak, bir eylemin terör sayılabilmesi için cebir ve şiddet şartının getirildiğini, Gülen’in faaliyetlerinin suç olmadığını belirten avukatlar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun lehine hükümlerin uygulanmasını istemişti. Avukatlar, Gülen’in şiddeti ve terörü lanetleyen açıklamalarını da mahkemeye ifade etmişti. Avukat Abdülkadir Aksoy, Gülen’in ‘Müslüman terörist, terörist Müslüman olamaz.’ açıklamalarıyla terör örgütlerinin hedefi haline geldiğini belirtmişti. Avukatların Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yaptıkları başvuruya verilen cevap da mahkemeye sunulmuştu. Emniyet’in yazısında Gülen’in 3713 sayılı TMK’nın 1. maddesi kapsamında yer alan ‘örgüt kurma, cebir ve şiddet yoluyla terör yaparak anayasal düzeni değiştirmek’ amacını gerçekleştirmek için herhangi bir eylem, bilgi ve belgeye rastlanmadığı bildirilmişti.

Avukat Abdülkadir Aksoy: Gecikmiş

karar, Gülen zaten suçsuzdu

Fethullah Gülen’in avukatı Abdülkadir Aksoy, müvekkili Gülen’e isnat edilen fiillerin TMK’nın 1. maddesi değişmeden önce de suç teşkil etmediğine dikkat çekti. 4928 sayılı yasayla TMK’nın 1. maddesinde yapılan değişiklikle, bu durumun daha açık ve seçik hale geldiğini belirten Avukat Aksoy, mahkemeye TCK’nın lehte olan hükmün uygulanması için başvuruda bulunduklarını belirtti. Avukat Aksoy, “Müvekkilimize isnat edilen fiillerin sübut bulmadığı ve suç teşkil etmediği, mahkemece de tespit edilip oybirliğiyle beraat kararı verilmiştir. Müvekkilimiz hakkında zaten dava açılmaması gerekiyordu. Haksız yere dava açıldı, haksız yere erteleme kararı verildi ve nihayet adaletin tecellisine vesile olabilecek bir karar çıktı. Gecikmiş bir karardı.” dedi. “Karara sevindiniz mi?” sorusuna Aksoy, “Sevineceğimiz bir şey yok. Müvekkilimiz suçsuzdu, adalet geç de olsa tecelli etti.” cevabını verdi.



06.05.2006
Metin Arslan
Ankara

 

Add comment


Security code


Refresh

back to top
  • EN SON EKLENENLER
  • EN ÇOK OKUNANLAR
  • SON YORUMLAR

ARAMA

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu