Yazı Dizileri - Genç Adam

Chicago'dan Houston'a; İslam Düşüncesinde "Rönesans"ın İpuçları...

Amerika'nın dördüncü büyük şehri ama petrol şirketlerinin merkezi. Şehir, ayrıca, "tıp merkezi" ve özellikle de dünyanın en önemli "kanser tedavi merkezi" olduğu iddiasıyla da ünlü.

Birkaç gündür Türkiye gündemini doğrudan yaşamıyoruz. "Küreselleşme" çağında, "internet" ve diğer iletişim imkanları sayesinde, malum, dünya küçüldü. Yani, "Şemdinli"den haberimiz var. Neyin nesi olduğuna dair kanaatimiz de oluştu ama "durumu" Türkiye'deki gibi solumuyoruz. Uzaktayız.


Önce, ABD'nin ortalarında, Chicago'daydık, şimdi Teksas'ta, Houston'dayız. Washington yok. Amerikan politikası yok.

Ne var peki? Niye buralardayız?

Önce Chicago'da, sonra Houston'da arka arkaya iki konferansı izliyoruz. Chicago'daki konferansın başlığı "Farklı İnançlar, Paylaşılan Değerler" idi. Merkezinde Fethullah Gülen düşüncesinin yerleştiği, "dinlerarası diyalog"u, "medeniyetler arası uyumu" konu alıyordu. Houston'dakinin başlığı ise şu: "Günümüz Dünyasında İslam: Düşünce ve Eylemde Fethullah Gülen Hareketi"...

Türkiye'de yetişmiş, Türkiye'den çıkmış bir şahsiyetin, Fethullah Gülen'in böylesine bir "uluslararası akademik ilgi ve tartışma" odağı olabileceğini, -başta Amerikan üniversiteleri- Batı dünyasının önemli ilahiyatçıları ve İslam uzmanları tarafından, Türkiye'de bugün dahi gerçekleştirilemeyecek bir konferansa ve içerikli "tebliğler"e konu oluşturduğunu, Chicago-Houston tecrübesiyle görüyor ve öğreniyorum.

Chicago'da şehrin en görkemli ve tarihi binalarından biri olan Kültür Merkezi'nin yanı sıra, dünyanın en önde gelen eğitim kurumlarından Chicago Üniversitesi, ayrıca Loyola Üniversitesi ve DePaul Üniversitesi'nde iki gün dünyanın çeşitli köşelerinden gelen akademisyenler, Fethullah Gülen tartıştılar.

Chicago, hemen her şehri çok-kültürlü, çok-dinli Amerika'nın, bu anlamda "en renkli" şehirlerinin başında geliyor. Örneğin, Varşova'dan sonra en büyük Polonyalı nüfusu Chicago'da. Katoliklerin ağır bastığı şehrin, Katolik Başpiskoposu'ndan, Ortodoks ve Protestan dini liderlere kadar, şehrin neredeyse önde gelen tüm Hristiyan şahsiyetleri ilk gün açılışta vardı. Ülkenin en önemli üniversitelerinin (Harvard, Columbia, Georgetown vs. gibi) ilahiyat ve İslam uzmanlarının, Chicago'ya gelerek tartıştıkları başlıkların arasında "Sufi Düşüncesi ve Çağdaş Meseleler", "Gülen Hareketi ve Dinlerarası Diyalog" gibileri dikkat çekiyordu.

Fethullah Gülen, bir "Sufi" mi? Yoksa, "ulema" dan biri mi sayılmalı? "Eğitimci" kimliği nereye oturuyor? "Neo-Platoncu" olarak nitelenebilir mi? Gazali ile nasıl karşılaştırılabilir? Ya, Rumi (Mevlana Celaleddin) ile?

Chicago Üniversitesi, 20. Yüzyıl'ın Pakistanlı büyük İslam düşünürü Fazlur Rahman'ın uzun yıllar çalıştığı yerdi. Fazlur Rahman, ülkesini terk edip, Chicago Üniversitesi'ne "sürgün"e gitmişti. Orada ürettiği fikirler, dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesi Endonezya'yı etkilemişti. Endonezya'nın en önemli İslami düşünürleri, Chicago'da Fazlur Rahman'ın öğrencisiydiler. (İlginç bir not: Fazlur Rahman, şu anda Tayyip Erdoğan hükümetinde Devlet Bakanı olan Prof. Mehmet Aydın'ı da çok etkilemiştir.) Demek istediğimiz odur ki, hadi Chicago'nun "İslam düşüncesi araştırmaları ve tartışmaları" bakımından bir "geleneği" var. Houston'a ne oluyor?

Türk kamuoyu bu şehri, yıllar öncesinden Turgut Özal'ın ameliyatlar serüvenini izlerken, yakından tanımıştı. Bu şehre son 20 yıl içinde Türk gazetecileri defalarca ayak bastılar. Ben de iki kez gelmiştim. Bir de beş yıl önce Meksika'ya gidip gelirken, ayağım değmişti. Ama, Houston'a bir gün böyle gelmeyi aklımdan geçiremezdim herhalde. Şehrin en prestijli eğitim kurumu Rice Üniversitesi'nde bir "Çağdaş İslam Düşüncesi ve Pratiğinde Fethullah Gülen Hareketi" konulu ve hayli "ağır kuramsal içeriğe" sahip tebliğleri, dünyanın sayılı Amerikalı ve Avrupalı uzmanlarından dinlemek üzere, Houston'da bulunacağım, aklıma gelemezdi.

Konu başlıkları yeterince kafa karıştırıcı ve zihin gıdıklayıcı. "İbrahimi işbirliği çerçevesinde Fethullah Gülen'in Müslüman-Hristiyan diyaloguna katkısı". Bu tebliğde, ünlü Fransız İslam uzmanı ve düşünürü Louis Massignon ve Fethullah Gülen ele alınıyor. Ya şuna ne buyurulur: "Diyalog: Eski Yunan düşüncesindeki temel, Fethullah Gülen düşüncesi ve Jürgen Habermas". Peki ya şuna: "21. Yüzyıl'da Dinler, küreselleşme ve diyalog; Fethullah Gülen ve Arnold J. Toynbee".

Birkaç konu başlığı daha: "Fethullah Gülen'in Neo-Sufizmi". "İslam ve Demokrasi: Walt Whitman'dan Gülen'e; Demokrasinin evriminde gelecek vizyonları". "Hoşgörü konusunda Gülen ve Gazali". "İlerici İslam düşüncesi, sivil toplum ve ulusal çerçevede Gülen Hareketi: Endonezya ile paraleller"...

Türkiye'den çıkan hiçbir ismin, bu isimlerle yan yana anıldığını bugüne dek işitmemiştim. Houston'da hepsi "yabancılar"a ait tebliğlerde işittim.

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne yürüyen, dünyanın en ileri Müslüman ülkesi olarak "İslam düşüncesi"nin "rönesansı"nda da başı çekmesi gereğini hep savunmuştum. Houston'da, bunun gerçekleşebileceğinin ipuçlarını gördüm...

Kaynak: Cengiz Çandar, Bugün, 14.11.2005

 

Add comment


Security code


Refresh

back to top
  • EN SON EKLENENLER
  • EN ÇOK OKUNANLAR
  • SON YORUMLAR

ARAMA

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu