Genç Adam Analiz

Abant Platformu

Erzurum’daki 9. Abant Platformu’nun konusu; “YENİ BİR ÇAĞIN EŞİĞİNDE EĞİTİMDE YENİ ARAYIŞLAR” idi.


Üç gün süren toplantıya ilk defa katılanlar gerçekten çok etkilendiler. Özellikle akademisyenler, bugüne kadar katıldıkları resmi, yarı resmi benzerlerinden farklı olarak toplantıdaki samimi havadan etkilendiklerini belirttiler.Tabii bu toplantıların hepsine katılan ya da pek çoğuna iştirak edenlerin bir kısmında bir ünsiyet de doğuyor. Özü bırakıp, teferruatı eleştirenler de çıkıyor.



Abant toplantılarında hep Türkiye’nin temel konuları ele alındı. Her defasında bir sonuç bildirisi yayınlandı. Ancak bu, bir sonucu, yönetenlere ya da başkalarına empoze etme amacını taşımadı. Söylemek istenen şuydu: “Biz Türkiye’nin farklı inanç ve görüşteki aydınları, düşünenleri olarak şu konuda bir araya gelerek/gelmeyi başararak bir sonuca ulaştık. Yayınladığımız bildiri tek başına hiçbirimizin fikri/görüşü değildir. Ama hepimiz bu bildiride kendimizden bir şey buluyoruz.”

 


Abant toplantıları, daha önce gerçekleşmeyen bir zemin oldu. Öylesine ki, “Abant ruhu” diye bir ruh doğdu. Hatta Erzurum’da dikkatimi çekti. Bazı müzakereciler bir konuya itiraz ederlerken “bu ifadeler Abant ruhuna yakışmıyor” itirazında bulundular.
Abant ruhu cesurdur. Birilerinden çekinerek sözlerin eğilip bükülmediği bir zemindir Abant. Bazen iki farklı fikir etrafında kümelenme olur. Öyle durumlarda bile Türkiye’nin gerçeklerini doğru okuyan bir sağduyu bakarsınız bir oy farkla da olsa galip gelir. O bir oyu kimse küçümsemez, o bir oy için kimse hayıflanmaz. “Galiba böylesi daha iyi oldu” anlayışı bir anda yayılıverir.
Abant Platformu’nda, “öteki”ne bir katlanma yoktur. Çünkü Abant ruhu “başkalarının konumuna saygılı olmak”tan feyz alır. Farklılıkları samimi olarak zenginlik kabul eder, paylaşımı hedefler. Abant ruhu kucaklayıcıdır. Belki iddialı bir laf olur; ama Türkiye’yi Abant ruhunun kucakladığı gibi bugüne kadar hiçbir hükümet, parti, kurum, kuruluş kucaklayamamıştır... Üstelik bu kucaklamadaki samimiyet her türlü takdirin üzerindedir.
Abant Platformu, kültürel, siyasi ve sosyal etkinlikleri çok derin bir ümit ve inanç kaynağıdır. Türkiye üzerinde farklılıkları düşmanlık sebebi yaparak oyunlar oynamak isteyenlere rağmen Abant Platformu; birlikte yaşamanın mümkün olduğunu, bir fizik laboratuvarı, bir kimya laboratuvarı kadar somut olarak gösteren bir yerdir.


Abant Platformu, bu ülkede ilk defa tartışmanın adabını, usulünü, üslubunu, nezaketini, yolunu yordamını sergilemiştir. Abant ruhu, katılanlarda bir Abant karakteri oluşturmuştur. Abant toplantılarının ilk beşinin bilimsel koordinatörlüğünü yapan şimdiki Devlet Bakanı’mız Sayın Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın dediği gibi; “Abant toplantıları, iyi niyet, bilgi, tefekkür, müsamaha, cesaret, ülke sevgisi, demokrasi ve insan hakları konularında gösterilen titizlik, milli birlik ve beraberlik gibi pek çok iyi şeyi bir araya getirdiğinden ve yeni düşünceler, yeni projeler ortaya koyma arzusu hiç eksilmediğinden” ortak bir paydaya ulaşılmaktadır. Abant Platformu, demokrasi kültürümüzü şüphesiz olgunlaştırıyor. Katılanların cesaretini artırarak kendi seslerinin daha gür, daha yüksek ve daha cesur çıkmasını sağlıyor. Her bir Abant toplantısı bu yolda bir kilometre taşı oluyor.
Geçtiğimiz yıl Washington ve Brüksel’de gerçekleşen, önümüzdeki yıl da -inşallah- Paris ve New York’ta (Birleşmiş Milletler’de) gerçekleşecek olan toplantılarla diyalog, hoşgörü ve uzlaşma dalgalarının Hindistan ve Endonezya sahillerine de ulaşacağını ümit ediyoruz.
Not: Erzurum Valisi Sayın Celalettin Güvenç, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ahmet Küçükler ile Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Muammer Cindilli’nin şahsında Erzurumlulara, gösterdikleri misafirperverlik için Abant Platformu’na katılanlar adına kalbî şükranlarımızı sunuyoruz. Erzurumlular, kendilerine yakışan bir ev sahipliği yaptılar.


Kaynak: Hüseyin Gülerce, Zaman, 07.07.2005

Add comment


Security code


Refresh

back to top

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu