Genç Adam Analiz

Gülen Gürültüsüz Gelecek

Yeni Terörle Mücadele Yasası'yla birlikte hakkındaki davadan beraat eden ve Türkiye'ye dönüş yolu açılan Fethullah Gülen için, artık ne zaman ve nasıl soruları soruluyor. Gülen hakkında 2000 yılında açılan Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde devam eden ve 10 yıla kadar hapsini öngören davada, geçen hafta beraat karan verildi.


Mart 1999 tarihinden beri ABD'deki bir çiftlik evinde yaşayan ve ağır sağlık sorunlarıyla mücadele eden Fethullah Gülen'in dönüş tarihi belli değil; ama 'acele' etmeyeceği", gelişinin de 'sessiz' olacağı belirtiliyor. Cemaatin önde gelen isimleriyle yaptığımız görüşmeler, Fethullah Gülen'in dönüş tarihini 'konjonktürün' belirleyeceğini gösteriyor. Özellikle de laiklik tartışmalarının yoğunlaştığı bugünlerde dönüşün çabuk olmayacağı vurgulanıyor.

Güçlü Özgan: Gelmek için seçim tarihini mi bekliyor?

Harun Tokak: Son mahkeme kararına rağmen cemaatte, "Gülen hemen dönecek" beklentisi oluşmadı. Yedi yıldır süren bekleyiş sonucunda, "Dolu bir bardağı, damlayacak birkaç damla su çok etkilemeyecektir" noktasındalar. Bu sabrın altında yatan asıl neden ise 'konjonktür'. Gülen'in Türkiye'ye geliş tarihi ile ilgili en önemli kriter, ülkede yapılan ve laik-antilaik temeline oturan tartışmalar. Özellikle laiklik tartışmalarında gerilimin arttığı bugünlerde Gülen'in Türkiye'ye dönmekte aceleci bir tavır sergilemeyeceği tahmin ediliyor. Cemaat de böyle bir beklenti içinde. Bu nedenle hiç kimse geliş günü veya tarihiyle ilgili bir bilgiye sahip değil.

Gülen'in, kendisi üzerinden hiçbir partinin rant elde etmesini istemediğini, bu nedenle seçim takvimiyle Türkiye'ye gelişi arasında da bir ilişki kurmanın yanlış olacağını söylüyor cemaat. Tersi bir durumda ise, cemaat üyesi olup da farklı partileri destekleyenlerin harekete küsmesinden endişe ediyorlar.

Gülen, Türkiye'ye gelse bile bu geliş, tahmin edildiği gibi büyük bir gürültüyle olmayacak. En azından cemaat üyeleri bu gürültüyü koparmayacaklar. Çünkü Gülen'in, "Ben, ülkeye döndüğüm zaman havaalanına gelenlere hakkımı helal etmeyeceğim" şeklinde bir tavrı var.

G.Ö.: ‘İstikrar Ortamının Biraz Daha Sağlanmasını Bekliyor'

H.T.: Onursal Başkanlığını Fethullah Gülen'in yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak; dava süreci, Gülen'in Türkiye'ye dönüş tarihi ve bugüne kadar gelmeyişinin nedenleri hakkındaki sorularımızı yanıtladı. Cemaat tek sesliliği sağlamak adına, Gülen'in beraat ettiği dava ile ilgili olarak konuşma yetkisini sadece Tokak'a vermiş durumda.

G.Ö.: Gülen hakkında, 10 yıl hapis cezası isteği ile açılan dava hakkında ne düşünüyorsunuz?

H.T.: Fethullah Gülen'in beraat ettiği bu dava bize göre, 28 Şubat sürecinin sonucunda, bu sürecin zorlamalarıyla açılmış bir davadır. Davanın 28 Şubat sürecinde açılmış olması, zaten davayı şaibeli bir duruma sokuyor. Fethullah Gülen'e isnat edilen konular ise, taraftarları kadar karşısında olan kişileri bile üzmüştür. Sayın Gülen terör suçundan yargılandı. Ama tek kişilik terör örgütüydü bu. Dolayısıyla davanın ve açılış gerekçelerinin hiçbir inandırıcı yanı yoktu.

Bize göre bu dava kesinlikle açılmamalıydı. Zaten hâkimler de, mahkemeyi 5 yıl erteleme kararı aldılar sonuçta. Bu, Gülen'in kendisine isnat edilen suçlan 5 yıl boyunca tekrarlamaması durumunda davanın düşmesi anlamına geliyordu. Ama Terörle Mücadele Kanunu'nda bir değişiklik yapıldı sonraki süreçte. Bu değişiklikle terör kavramına cebir ve şiddet kavramları eklendi. Avukatlar da söz konusu yasa değişikliğini delil olarak göstererek, beraat talebinde bulundular. Bu olunca, Fethullah Gülen bu tür işlere karışmadığından dava otomatikman düşmüş oldu.

G.Ö.: Geçen günlerde medyaya, Gülen'in Türkiye'ye dönebileceğini belirten bir polis raporu yansıdı. Sizin bu konuyla ilgili bilgileriniz nedir?

H.T.: Gülen'in avukatları, İçişleri Bakanlığı'na başvurdukları için böyle bir rapor hazırlandı. Avukatların raporu istemelerinin nedeni mahkemeye delil sunma isteğiydi.

G.Ö.: Fethullah Gülen, hakkındaki dava nedeniyle mi ABD'ye gitti?

H.T.: Bizim Hocaefendi'yi yıpratma kampanyası olarak değerlendirdiğimiz kaset olayları 18 Haziran'da başlamıştı. Ancak kendisinin ABD'ye gidişi bundan tam 5 ay önceye denk geliyor. Yani Fethullah Gülen, kendisi hakkında böyle bir kampanyanın başlayacağını düşünerek gitmedi. Bu, tamamen tesadüftü. Kendisinin yurtdışına çıkışındaki en önemli neden sağlık nedenleriydi.

G.Ö.: Niye geri dönmedi?

H.T.: Yaşı 70'e yaklaşmış ve ağır sağlık sorunlarıyla uğraşan bir kişinin, bu hukuk mücadelesini Türkiye'de sürdürmesi çok zordu. Bu nedenle de dönmedi.

"Mahkeme Kararını Sakin Karşıladı"

G.Ö.: Kararın açıklanmasından sonra konuştunuz mu kendisiyle? Dönmeyi düşünüyor mu artık?

H.T.: Evet. Çok sakin karşıladı mahkeme kararını. Kısa süren konuşmamızda, Kendisine mahkeme kararının Türkiye'de ve medyada yarattığı etki üzerine bilgi verdim. Ben şunu söyleyince hemen manşete çıkarıyorlar: "Hocaefendi her an Türkiye'ye dönebilir." Ama ben bu sözü yıllardır söylüyorum zaten. Yani mahkemenin böyle bir karar vermesiyle ilgisi yok bunun. Türkiye'ye gelmemesinin en önemli nedeni, sağlığının bu kadar güncel sorunla uğraşmak için yeterince elverişli olmamasıdır.

G.Ö.: Hangi şartların oluşması gerekir Türkiye'ye gelmesi için?

H.T.: Türkiye'deki hem kendisiyle hem de diğer konularla ilgili gündemin biraz daha sakin olması gerekiyor. Çünkü Fethullah Gülen'in Türkiye'ye gelişi büyük bir hareket yaratacaktır ülkede. Kendisi hiç kimseye söylemeden, sadece yakınlarının bilgisi dahilinde gelse, herkes "Neden gizli saklı geldi" diye soracak; herkesin bilgisi dahilinde gelse, bu kez de "Neden bu kadar çok ses getiriyor Gülen'in Türkiye'ye gelişi" diyecekler. Bütün bu tartışmaları engelleyebilmek için, Hocaefendi gelişini erteliyor. Bütün bunlara rağmen şunu açıkça söyleyebilirim ki, son mahkeme kararı ile Hocaefendi'nin Türkiye'ye gelişi arasında hiçbir şekilde bağlantı kurulamaz. Fethullah Gülen öyle ya da böyle bir gün Türkiye'ye dönecektir. "Türkiye'nin istikrar ortamını biraz daha sağlamasını bekliyor ya da gözlüyor olabilir" diyebiliriz. Döndüğü zaman da çok büyük gürültü istenmiyor. Kendisi de Türkiye'ye sessizce girmek istediğini daha önce yaptığı konuşmalarda söylemişti. Çünkü sayın Gülen gösterişten çekinen bir insan.

G.Ö.: Türkiye'deki bazı politikacıların Fethullah Gülen ile yan yana fotoğrafları bulunuyor. Bu dava sürecinde, kendisinden uzaklaşan liderler oldu mu?

H.T.: Hayır. Birkaç milletvekilinin dışında, herkes her zamanki tavrını sürdürdü. Kendisini, düzenli olarak bizzat arayan parti liderleri halen var. Kendisi de bunlara karşı tamamıyla, aynı mesafede bulunmaya özen gösteriyor.


--------------------------------------------------------------------------------

Gülen, Altı Yıl Sonra, Yeni Yasayla Beraat Etti

Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, 2000 yılında, Fethullah Gülen hakkında, 'laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup, bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu' gerekçesiyle 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. maddesine göre, 10 yıla kadar ağır hapis cezasına çarptırılması istemiyle dava açmıştı. Dönemin DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından hazırlanan 79 sayfalık iddianame, 12 bölümden oluşuyordu. Fethullah Gülen'in 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın kesin hükme bağlanması Bülent Ecevit'in başbakanlığı sırasında çıkarılan af yasası uyarınca ertelenmişti. Gülen'in, 5 yıl içinde aynı cins veya daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlemesi durumunda dava yenilenecek, bu süre içinde aynı cins veya daha ağır bir suç işlememesi durumunda ise dosya işlemden kaldırılacaktı. 5 Mayıs'taki davada ise Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu'ndaki, terör suçunun tanımı ile ilgili değişiklikleri dikkate alarak, Gülen'in avukatlarının beraat talebini kabul etti. Bu kararla birlikte de Gülen hakkında yapılan Türkiye'ye dönüş tartışmaları yeniden alevlendi.

Tempo, 11.05.2006

 

Add comment


Security code


Refresh

back to top

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu