Faaliyetler içinde mecburi tedbir

Yani bu müesseseleri kuran müteşebbislerin herhangi bir reklama ihtiyacı yok. Ve bu kuruluşlar oralarda İslamiyeti yayma düşüncesi ile kurulmadı. Her insanı “ulaşılması gereken bir cevher” olarak görme anlayışı ve her kesimden insana hoşgörülü olma felsefesi ile kurulan bu kurumlar insana yapacağı yatırıma göre kendilerine yol çizmekte. Hiçkimseye zorla birşeyler aşılamak düşüncesinde değil. Bizler bu zamanda zorlayıcı olarak değil yaşayışımızla örnek olacağız. Siz kendi ülkenizde dahi bazı şeyleri maalesef açıkça yapamıyorsunuz. Kaldı ki gidip de dünyanın heryerinde “Besmele”yi öğretmek sanıldığı kadar kolay bir iş değildir

Bir mümin düşününki , diğer mümin kardeşlerinin ibadet eksiklikleri ile uğraşıyor , onların yanında bulunmasada , bir takım varsayımlar yürüterek , onların yaptıkları İslami Hizmetleri sorguluyor , ve hiçbir kimseye Kur'an okumasını öğretmedikleri ithamında bulunyor , sonrada utanmadan İftira atmıyorum , bunlar gerçek diyecek kadarda pişkin olabiliyor ! Peki sormazlarmı bu düşünceye haiz kişiere , Allah size Kalbleri açıp bakma liyakatı verdide , bizim Dünyada 190 ülkede yaptıklarımızı  hatta yapmadıklarımızı sorgulacayak kadar Şirk-i Hafi işliyorsunuz ? Niyetleri sorgulama ruhsatı Sahabeyi Kirama bile verilmezken , hatta Usame bin Zeyd (R.A.) bu konuda bir Kafir'i , Kelime-yi Şehadet getirmesine rağmen , ölümden korktu mülahazası ile öldürmesi , yani Niyet sorgulaması yaptığından dolayı Efendimiz (SAV) 'den itab almasına rağmen , sizi acaba hangi makamın temsilcileri oluyorsunuzki , yapılan İslami Hizmetlerde Niyetleri sorguluyor , işin içinde olmamanıza rağmen Su-i zan ediyorsunuz ? Madem yapılanları beğenmiyorsunuz , buyurun daha güzelini yapın , bizlere de örnek olun !

Not: Yeni Mesaj'dan Ali Eren'in 30.06.2001 tarihli yazısına cevaben yazılmıştır.