Genç Adam Analiz

35 Bin Kilise Evi Bulduk!

İstatistikler, nüfus verileri ve tarafların ifadeleriyle ortaya net bir şekilde konmasına rağmen bazı siyasi partilerle marjinal grupların “35 bin kilise ev, 55 bin misyoner, dağıtılan 8 milyon İncil” söylemi devam ediyor.


Psikolojik harp amaçlı propaganda CD’leri ile zihinleri bulandırılan birtakım kişiler, şimdi üniversite öğrencilerinin kaldığı evleri ‘kilise ev’ olduğu iddiasıyla polise ihbar ediyor.


Yer Trabzon’un Akçaabat ilçesi. O gün İnönü Caddesi’ndeki sahile nazır Hotaman Apartmanı’nın olağan yönetim toplantısı vardır. 16 dairelik apartmanın sakinleri bir araya gelir ve yakacak, boya-badana, asansör giderleri gibi rutin problemleri konuşurlar. Tam bir sonraki buluşma yerini belirleyerek toplantıyı bitirecekleri sırada, 5 numaralı dairede oturan Mahmut Kandaz ilginç bir çıkış yapar: “Apartmanımızdaki kilise ev kapatılsın.” Apartman sakinleri birbirini çok iyi tanıdığı için o ana kadar son derece sıcak bir ortamda geçen toplantıda aniden buz gibi bir hava esmeye başlar.



Herkes şaşkınlıkla birbirinin yüzüne bakarken, içlerinden bazıları “Ne demek kilise ev, neresiymiş burası?” diye sorar. Mahmut Kandaz, üniversite öğrencilerinin kaldığı daireyi işaret eder. Bu toplantı hariç 7 yıldır tüm apartman toplantılarını öğrencilerin evinde yapan, her ortamda beraber vakit geçiren apartman sakinleri ikinci şoku yaşar. Bir yanda yıllardır bilip sevdikleri öğrenciler, diğer yanda onları Hıristiyan olmakla itham eden, kaldıkları daireyi de ‘kilise ev’ diye niteleyen bir apartman sakini.

BTP’den Milletvekili Adayı Olmuş

Başta apartman yöneticileri, ardından da bütün sakinler Kandaz’ın bu ithamına tepki gösterir. Öğrenci arkadaşlarıyla söz konusu dairede kalan ve özel bir okulda İngilizce öğretmenliği yapan Tutay Çelenk, böyle bir durumla karşılaşınca tam anlamıyla şaşkınlık geçirdiklerini söylüyor. 7 yıldır aynı dairede kaldıklarını ve apartman sakinleri ile sıkı ilişkileri olduğunu söylüyor. Kandaz’ı evlerine davet ettiklerini; ama kendisinden hep “Kilisede ne işim var?” cevabını aldıklarını anlatıyor.

2002 seçimlerinde Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İzmir 1. Bölge 10. sıradan milletvekili adayı olan Mahmut Kandaz, bu toplantıdan önce de öğrenci evine gelip gidenleri “Kiliseye mi gidiyorsunuz?” şeklinde taciz eder. Sonra bu tacizlerini yönetim toplantısında öğrencilerin apartmandan çıkarılmasını talep ederek sürdürür. Milliyetçi-muhafazakar bilinen bazı üniversite öğrencilerinin kaldığı daireyi “kilise ev” olarak nitelemek sık rastlanan bir durum değil. Bu yüzden Mahmut Kandaz’ın görüşlerine başvurduk.

Mahmut Kandaz’a göre misyonerlik Türkiye’nin önündeki en büyük problem. Türk insanının dininden soğutulması için geniş çaplı bir operasyon yapıldığını düşünüyor ve dinlerarası diyalog çalışmalarını misyonerlik faaliyetleri çerçevesinde değerlendiriyor. Öğrencilere tepkisinin kaynağını ise Fethullah Gülen’e sempati duymalarına bağlıyor. Binlercesi çoğaltılıp dağıtılan birtakım propaganda CD’lerindeki fikirleri sıralayan Kandaz, 7 yıldır aynı dairede oturan öğrencilerin de evlerinden çıkarılması için elinden geleni yapacağını söylüyor. Kandaz gibi şu anda yüzlerce kişi propaganda amaçlı bir CD’den ezberledikleri sloganlarla konuşuyor. İddialarına göre dinlerarası diyalog çalışmaları yürüten bazı vakıf ve gruplar misyonerlik faaliyetlerinin Türkiye içerisindeki uzantısı. 45 dakikalık propaganda CD’si ile halkın arasına karışıp “Fethullah Gülen’in aslında papalığın amaçları için çalışan” birisi olduğu anlatılıyor.

Trabzon Akçaabat Hotaman Apartmanı’nda yaşanan ‘kilise ev’ vakası aslında tek örnek değil. Ellerinde korsan kopyalanmış CD’lerle kapı kapı dolaşan bazı kişiler, bunları önceleri yakın bildikleri kişilere dağıttılar. Daha sonra da sokakta gördükleri herkese CD ve broşür dağıtma işine girdiler. Bu çalışmaların sonunda Giresun’da üniversite öğrencilerinin kaldığı iki ayrı ev, polise ‘kilise ev’ diye ihbar edildi. Polis yaptığı inceleme sonunda kilise ev yerine üniversite öğrencilerinin kaldığı daireyi buldu.

Emniyet kaynakları söz konusu durum için “Burada bir tane resmi kilise var. Onun 15-16 kişilik cemaati var. Bazen toplantılar cemaatin üyelerinden birinin evinde dönüşümlü yapılıyor. Propaganda CD’leri hazırlayıp dağıtanlarla ilgili istihbaratlarımız oldu, hatta cuma namazları sonrası cami çıkışlarında dağıtacakları yönünde bilgi edindik; ama geçtiğimiz cuma böyle bir dağıtım yapılmadı.” şeklinde konuşuyorlar.

Türkiye’deki Hıristiyanlaşan Türkler meselesi tüm boyutlarıyla ortaya konmasına rağmen bir siyasi partinin mensup ya da taraftarları kapı kapı dolaşarak, “Dinlerarası diyalog misyonerliğin bir koludur. Bu faaliyette bulunanlar da İslam’ı dejenere etmek için çalışıyorlar. Bir sonraki hedefleri de Türkiye’yi parçalayarak dinimizi değiştirmektir.” propagandası yapıyor. Bu propagandanın son aşaması da üniversite öğrencilerinin kaldığı evi polise ‘kilise ev’ şeklinde ihbar etmek.



Kaynak: Aksiyon Dergisi, 28.03.2005


Add comment


Security code


Refresh

back to top

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu