Genç Adam Analiz

Elmalı Hamdi Yazır, intihar eylemlerine cevaz vermiş midir ?

Soru : Elmalı Hamdi Yazır’ın Tefsirinde “….kendini öldürmede dine ait bir menfaat varsa; o zaman da bunu yapmak, pek şerefli bir makam olur” ifadelerinin günümüzde intihar eylemlerine delil teşkil ettiği ve zaruret noktasında bu eylemlere cevaziyet verildiği hususuna açıklık getirirmisiniz ?


İslam’da cihad ve İslami hizmetlerde kullanılacak usul ve metodlar , yine İslami eksende olmak zorundadır. Ta ki , ismi terör eylemleri tasnifi içinde anılmamış ve İslam’a hizmet edeyim derken ,zarar verilmemiş olunsun !

Elmalı Hamdi Yazır’ın Bakara Suresi 195.ci Ayet-i Celilesinin tefsirinde geçen;

” İmam Muhammed, Siyer-i Kebir’inde der ki: "Tek başına bir adam, bin kişiye hücum edecek olsa, eğer kurtulma veya düşmanı kırma ve tesir etme ümidi varsa, sakınca yoktur. Kurtulma veya düşmanı kırma ümidi yoksa mekruhtur. Çünkü müslümanlara bir faydası olmaksızın kendini ölüme atmış olur. Bunu yapacak olan kimse ya kurtulmak veya müslümanlara bir faydası bulunmak ümidi olursa yapmalıdır. Kurtulma ve düşmanı kırma ümidi olmadığı halde diğer müslümanlara cesaret versin ve böylece düşmanı tepelesinler diye misal gösterilecek bir örnek olmak üzere yaparsa sakınca yoktur..."

vurgusuna ilaveten :

“Bundan dolayı dine veya müminlere hiçbir menfaati olmaksızın kendini öldürmek uygun değildir. Fakat kendini öldürmede dine ait bir menfaat varsa; o zaman da bunu yapmak, pek şerefli bir makam olur…”

cümlesinde geçen “kendini öldürme “ ifadesi “intihar ederek kendi kendisini öldürmek” anlamında değil ; “düşman eliyle ölümü göze alma” kastedildiğini anlamak için bir üst paragrafta geçen “kurtulma veya düşmanı kırma  ve tesir etme ümidi” ifadesinden anlaşıldığı üzere ; düşman ile göğüs göğse savaşarak ve düşman eliyle olan öldürülme anlaşılmaktadır. Çünkü “Ve kendinizi öldürmeyiniz” (Nisa , 4/29) Ayetinin tefsirinde yine Elmalı Hamdi Yazır “.. doğrudan doğruya insanın kendini öldürmesini yani kasıtlı olarak intihar etmesini yasaklamıştır” tebsitiyle bu hususu  ispatlamaktadır!

Yine Efendmiz (SAV) min beyanları çerçevesinde intiharın bila istisna  kesinlikle yasaklandığını görmekteyiz  :

Cündüb b. Abdullah'tan Hz. Peygamber (s.a.s)'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Sizden önceki ümmetlerden yaralı bir adam vardı. Yarasının acısına dayanamayarak, bir bıçak aldı ve elini kesti. Ancak kan bir türlü kesilmediği için adam öldü. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak; kulum can hakkında benim önüme geçti, ben de ona cenneti haram kıldım, buyurdu" (Buhârî, Enbiyâ, 50).

"Kim kendisini bıçak gibi keskin bir şeyle öldürürse, cehennem ateşinde kendisine onunla azap edilir"-(Dünyada ip ve benzeri) şeyle kendisini boğan kimse cehennemde kendisini boğar, dünyada kendisini vuran cehennemde kendisini vurur (azabı böyle olur)" (Buhârî, Cenâiz 84)

"Kim kendini bir dağın tepesinden atar da öldürürse cehennem ateşinde de ebedi olarak böyle görür. Kim zehir içerek kendisini öldürürse cehennemde zehir kadehi elinde olduğu halde devamlı ceza çeker" (Müslim, İman, 175; Tirmizi, Tıb, 7; Nesâî, Cenâiz, 68, Dârimi, Diyât, 10; Ahmed b. Hanbel, II, 254, 478).

Ayrıca , Efendimiz (SAV) ‘min, bıçakla kendisini öldüren kimsenin cenaze namazını kıldırmadığı nakledilir. Ancak bu olay, intihar edeni cezalandırmak ve başkalarını böyle bir fiilden menetmek amacına yöneliktir. Nitekim Ashab-ı Kiram bu kimsenin cenaze namazını kılmıştır (el-Askalânî, Bulûgu'l Merâm, terc. A. Davudoğlu, İstanbul 1970, II, 276-277).

Bazı Fetva Kitablarında , intihara cevaz verilen bir tek husustan bahsedilir: Bir mümin , esir düştüğü düşmanın işkencesi karşısında , İslam ordusunun mağlubiyetine sebebiyet verecek önemli bir sırrını söylemekten endişe ediyorsa , bu kişi intihar edebilir. Bunun dışında intiharın , düşman öldürme gayesi dahilinde bile olsa Ehl-i Sünnet İtikatında yeri yoktur. İmam Ebû Yusuf'a göre, intihar hata ile veya şiddetli bir ağrıdan dolayı olmadıkça, intihar edenin namazı dahi kılınmaz. Efendimiz (SAV) döneminde , kendisini öldürerek cihad ettiğini beyan eden veya ima eden birtane vaka görmek mümkün değildir. O zaman bomba ile intihar imkanı olmadığını ileri sürenler ,acaba bir Sahabenin herhangi bir tepeden kendisini aşağı atıp , aşağıdan geçen birkaç düşmanı öldürme mülahazası ile bir intihar eylemi gerçekleştirmediğini nasıl açıklamayı düşünmektedirler? Böyle bir eylem yapılmamış, çünkü nasıl ki idrar ile abdest sahih olmuyorsa , batıl ve haram yollar ile cihad olmaz . Olursa bunun adı cihad olmaz !

Türk-Yunan savaşında düşman cephaneliğine gizlice dalıp havaya uçuran ve bu arada kendi canını riske atan Küçük Ali'lerin yaptıklarını "intihar eylemi" olarak takdim eden ve günümüzdeki intihar eylemlerine delil sunanlar, düşman mühimmatına zarar verme eylemini gerçekleştiren Küçük Ali’lerin , bunu kendilerini öldürmek için değil , düşmanı mühimmat yönüyle zayıflatmak için yaptıklarını bilmelidirler. Savaş’ta adım attığınız veya yapmayı planladığınız her taktikte , sizi şehadet şerbeti bekliyor olabilir. Nitekim bu biz müminlerin aynı zamanda da bir hedefi olmalıdır. Lakin , kendisini öldürerek , yani intihar ederek verilmeye çalışılan zarar ile , düşman eliyle öldürülerek , veya düşmana zarar verirken kendisini öldürme düşüncesinden müberra bir şekilde ölen müminlerin durumu arasında dağlar kadar fark mevcuttur . Evet , birinde kendisini kendi eliyle öldürmek , diğerinde kendisini olabildiğince koruyarak düşmana zarar vermek vardır !

Görüldüğü üzere ne Kuran’da , ne Sünnet’te , ne İcma’da nede Kıyas’ta yeri olmayan ama istişhad eylemleri ile anılmak istenen, bir müminin kendisini öldürerek (intihar ederek) yaptığı İntihar eylemlerinin , İslam ile cihad ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Bu eylemi yapanlar Küfür üzere olmasalar bile , büyük günah işledikleri kesindir. İntihar eylemlerini yapanlar , bu eylem sonucunda muhtemel varsayımlarla öldürmeyi planladıkları birkaç düşmana mukabil , bu eylemleri bahane eden zalimlere , öldürülen düşmana mukabil 10 katı müminin öldürülmesine vesile olmaları noktasında girdikleri vebalin hesabını da düşünmelidirler ! 

Zaruretlerin haramları helal kılması prensibi , intihar eylemlerini bir cevaziyet kazandırmaz. Çünkü intihar eylemleri arkasından , zalimlere daha büyük zulüm yapma imkan ve fırsatı verilmektedir. Bir müminin intihar eylemi sonrası ölen 2-3 düşmana mukabil – ki bazen sivil halkın ölmesi , hele hele çocuk ve kadınların öldürülmeleri ile katmerli bir haram haline dönüşmektedir – zalimlere 200-300 masum mümini öldürme fırsatını vermektedir. Gözü

Müslüman kanı akıtmaya  kilitli bu insanlara , zaruret bahanesi ile mubahiyet giydirilmeye çalışılan intihar eylemlerinin , neticede müslümanlara bundan daha fazla zarar verilemez noktaya getirmektedir. Haramı mübah kılan zaruretler , masum müminlerin katmerli katliama maruz kalması neticesinde kullanılamaz ! Ölüm ve Zulümden kaçmak için kullanılacak zaruret şemsiyesi , ölüm ve zulüm getirmekte , ve zalime yaramaktadır. İslam’a ve Müslümanlara abu denli zarar veren eylemlerin istişhad ile uzaktan yakından bir alaksdı olabilir mi ?

Evet , beden Cenâb-ı Hakkın insanoğluna verdiği en büyük emanettir. Bu emaneti, ruh bedenden kişinin kendi müdahalesi olmaksızın ayrılıncaya kadar korumak gerekir.

İntihar eylemlerini istişhad eylemi niteliyerek fetva aramaya çalışan mümin kardeşlerimizin , acaba neden bir istişhad eylemine -Filistin veya Lübnan veya Irak'ta- katılmadıklarını da merak etmiyor değilim. Madem bu bir cihad, savundukları ve zaruret noktasında gördükleri bu cihaddan mahrum kalmamaları gerekmez mi ?

 

Add comment


Security code


Refresh

back to top

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu