Genç Adam Analiz

Taraf'tan şok iddia: MGK kararları uygulandı

MGK’nın 25 Ağustos 2004 tarihli toplantısında dinî cemaat, vakıf ve derneklerin faaliyetlerinin engellenmesi için bir eylem planı hazırlanmasını kararlaştırdığının belgesini ortaya çıkaran Taraf gazetesi, dün de bu kararların uygulamaya konulduğuna yönelik yeni belgeler yayımladı.

Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) tarafından devletin ilgili kurumlarına gönderilen belgelerde, ‘İrticai Faaliyetlere Karşı Yürütülecek Mücadele Stratejisi’ kapsamında, eylem planlarının uygulanması, uygulama sonuçlarının Başbakanlık’a gönderilmesi isteniyor. Yeni belgelere göre, “Yok hükmündedir, uygulanmadı.” denilen MGK kararları, 25 Ağustos 2004’teki MGK toplantısından hemen iki ay sonra 28 Ekim 2004’te uygulanmaya başlanmış. 2005 ve 2006 yıllarında da uygulamalar devam etmiş.

Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye, Dışişleri, MİT Müsteşarlığı gibi onlarca kuruma gönderilen yazı talimatın altında, dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in imzası bulunuyor. Dinçer, Başbakanlık Müsteşarı olarak MGK’da görevlendirilen Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu’ndan da (BUTKK) sorumlu. BUTKK tarafından ilgili kurumlara gönderilen talimatta, sadece Hizmet Hareketi’nin faaliyetleri değil mütedeyyin kesimlerin tamamının incelenmesi ve takip edilmesi isteniyor. Belgelerde, imam hatip okullarında bile fişleme yapıldığı görülüyor. Belgedeki açıklamada, “Tuzla Halil Türkkan İHL’de, kurs ve sınava milli güvenlik bilgisi dersi öğretmeni yerine bir başkasının girmesinden dolayı, okul müdür vekiline ihtar cezası verildi. Amasya Merkez İmam Hatip Lisesi’nde iki öğrenciye okuldan uzaklaştırma cezası verildi. Bir öğrencinin ise hastalığı nedeniyle başının kapalı olduğu bildirildi.” ifadeleri yer alıyor. Yazılar, ‘Başbakan’ adına ilgili kurumlara gönderilmiş.

Belgelerde dershanelerle ilgili talimatlar dikkat çekiyor. Belgeye göre, irticai faaliyetlerin yoğunlaştığı yerlerde yurt yapımına öncelik verilmesi de kararlaştırılıp, görev Milli Eğitim Bakanlığı’na veriliyor. Bakanlık da çalışmanın devam ettiğini bildiriyor. Özellikle askerî liselere giriş için kurs veren irticaî gruplara ait dershanelere kayıtlı öğrencilerin durumlarının tespitine yönelik denetimlerin artırılması isteniyor. MEB görevlendiriliyor. Bakanlık da çalışmaların devam ettiğini rapor ediyor. İlköğretimden itibaren öğrencilerin hangi dershanelere devam ettiğinin okullar tarafından Milli Eğitim müdürlüklerine bildirilmesi de istenip, çalışma başlatılıyor. Belgeye göre, Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği bir yazıyla, ‘devletin, yurtlar üzerindeki denetim ve gözetiminin mülki amirler vasıtasıyla devamlı olmasını’ istiyor.

Ömer Dinçer başkanlığındaki kurul, ‘özel okulların tam olarak devletin denetim ve gözetimine alınması’ gerektiğini de MEB’e bildiriyor. Özel okullara ilişkin, ‘özel bilgi merkezi’ kurulması kararı alınıp, ilgili kurum olarak Dinçer başkanlığındaki BUTKK görevlendiriliyor. Belgeye göre, bu işlem de ‘tamamlanmış’ olarak görünüyor. Belgede YÖK’ten de, ‘doçent ve yardımcı doçent atamalarının YÖK tarafından yapılarak, irticaî yöntemlerin hakimiyetine son verilmesi’ isteniyor. Bu çalışmanın ‘devam ettiği’ de not olarak düşülüyor. 2006 yılına ait Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu raporunda bu ve benzeri yüzlerce ayrıntı var.

Fişlemeler tek tek raporlanıyor

Dinçer, 17 Mart 2005 tarihinde ise Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye, Dışişleri, MİT Müsteşarlığı gibi onlarca kuruma benzer bir yazı yazıyor. İrticayla mücadele kapsamında kararlaştırdıkları ‘ek eylem planı’nın uygulanmasını, sonuçlarının aylık rapor olarak Başbakanlık’a gönderilmesini istiyor. Başbakanlık’ın hazırladığı eylem planı kapsamında kurumlar çalışmaya başlayıp, hazırladıkları raporları, fişleme belgelerini, irticai olayları rapor olarak Başbakanlık’a göndermeye başlıyor.

İşte MGK'daki kararların tam metni

2004 tarihli MGK kararlarının ayrıntıları ortaya çıktı. Taraf, söz konusu kararların tam metnini yayınladı. MGK’da alınan kararlarda milletin kurduğu okullar, yurtlar ve dershanelerle ilgili ifadeler tüyler ürpertiyor. Sadece dershanelerin değil, yurtların, okulların ve öğrenci evlerinin de engellenmesi öngörülüyor. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) 25 Ağustos 2004 tarihinde yaptığı toplantıda, ‘Fethullah Gülen Grubunun Faaliyetlerine Karşı Alınması Gereken Tedbirler’ başlığıyla aldığı kararı önceki gün sürmanşetten veren Taraf, dün de söz konusu kararın tam metnini yayımladı. Hükümet yetkililerinin, “Hayata geçirilmedi.” dediği karara göre, Hizmet Hareketi’nin yurtiçi ve yurtdışı faaliyetlerinin Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) koordinesinde İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı ve ilgili diğer kurumlar aracılığı ile yakından takip edilmesi imza altına alınıyor. İşte Taraf gazetesinde yayımlanan ve 2004 yılında alınan MGK kararı olduğu iddia edilen tam metin:

Faaliyetleri takibe alınmalı

  • F. Gülen Grubu’nun dini esaslara dayalı bir devlet kurma hedefi ve ılımlı görünümünün yanıltıcı olduğuna yönelik gerçekler, psikolojik hareket boyutu da dikkate alınarak kamuoyuna zamanında iletilmelidir.
  • F. Gülen Grubu’nun yurtiçi ve yurtdışı faaliyetleri, Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) koordinesinde İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı ve ilgili diğer kurumlar aracılığı ile yakından takip edilmelidir.
  • F. Gülen Grubu’na ait özel okulların faaliyetleri, İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından incelenmeli ve takibe alınmalıdır. Bu gruba ait okullardaki şüpheli ve yasa dışı faaliyetler periyodik olarak BUTKK’na rapor edilmelidir.
  • F. Gülen Grubu’nun ‘öğrenci evleri’ kapsamında sempatizan ve yandaş edinme gayretleri İçişleri Bakanlığı nezdinde dikkatle takip edilmelidir. Yasal olmayan yollar kullanılarak din eğitimi veren ve bir nevi dini alet ederek yandaş toplama sistemi olan ‘öğrenci evleri’ uygulamalarına engel olunmalıdır. Din duyguları istismar edilerek yapılan toplantılar, yasa dışı faaliyetlere karşı caydırıcı bir etkisi bulunmayan yasaların yeniden etkin hale getirilmesi sağlanmalıdır.

Gizli emelleri deşifre için pilot uygulamalar hayata geçirilmeli

  • F. Gülen Grubu’nun, askerî okullara öğrenci sokma gayretleri hakkında askeri okulların kayıt kabul komisyonları ve mülakat komisyonları uyarılmalıdır. Bu komisyonlarda görev alacak personel, konu ile ilgili bilgilendirilmelidir.
  • F. Gülen Grubu’nun yurtdışından ülkeye transfer edilen maddi unsurlarının denetiminin daha etkin yapılması sağlanmalı, örgütlere yapılan bağışlar ile usulsüz para hareketleri ve karapara uygulamalarının Maliye Bakanlığı-MASAK (Mali Suçlar Araştırma Kurulu) aracılığı ile takip edilmesi sağlanmalıdır.
  • F. Gülen Grubu’nun gizli emellerinin deşifre edilmesine yönelik pilot uygulamalar gerçekleştirilmeli ve basın yolu ile kamuoyu aydınlatılmalıdır.
  • F. Gülen Grubu’na yakınlığı ile bilinen vakıf ve derneklerin faaliyetleri yakından takip edilmeli, denetim altında tutulmalıdır.

Devlet Abant toplantılarına katılmamalı

  • F. Gülen Grubu’nun, Abant Toplantıları kapsamında ABD’de gerçekleştirilen toplantısına hükümet ve devlet temsilcilerinin katılması rahatsızlık vericidir.
  • F. Gülen Grubu’nun faaliyetleri aleyhindeki sivil toplum örgütlerinin çalışmaları desteklenmelidir.
  • F. Gülen Grubu’na karşı devlet tarafından ortak bir tavır alınması sağlanmalı.
  • F. Gülen Grubu’nun, ‘Büyük Ortadoğu Projesi’, ‘Dinler Arası Diyalog’ gibi oluşumlar içinde Türkiye ve devlet adına inisiyatif alması, faaliyet göstermesi engellenmelidir. Dışişleri Bakanlığı tarafından yurtdışı temsilciliklere gönderilen 3846 ve 3847 sayılı genelgeler geri alınmalıdır. Söz konusu genelgeler kapsamındaki yurtdışındaki uygulamalar yakından takip edilmeli, irticai unsurlara devlet tarafından verilen destek kaldırılmalı, yurtdışı diğer unsurlar ile bağlantısı kesilmelidir.

Gülen Grubu’na ağır yaptırımlar getirilmeli

  • F. Gülen Grubu’nun irticai unsurlar arasında yer aldığı ve dini esaslara dayalı bir devlet kurma amacında olduğu gerçeği sürekli olarak gündemde tutularak bu gruba karşı kararlı ve etkin bir tutum sergilenmelidir.
  • F. Gülen Grubu ve diğer irticai unsurlar ile etkili ve köklü bir mücadele yapılması için ‘dini, din duygularını veya dinen mukaddes bilinenleri alet ederek devletin emniyetini ihlal edebilecek ve bu amaçla dernek, vakıf ve benzeri topluluklar oluşturanlara’ karşı ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Dini inanç, kanaat, vicdan ve düşünce hürriyetinin kötüye kullanılması önlenmelidir.

 

Add comment


Security code


Refresh

back to top

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu