İslam dünyasındaki kaosu eğitim gönüllüleri bitirir

‘SİYASETÇİLER, KÜLTÜREL BİRİKİMDEN YOKSUN’

Siyasete ilişkin de çarpıcı açıklamalarda bulunan Çakmak, Türk siyasetinde uzlaşma kültürünün olmadığını, buna karşılık üslup sorununun devam ettiğini kaydediyor. Bu sorunların kültürel problemlerden kaynaklandığına inandığını kaydeden Çakmak, şöyle devam ediyor: “Türk siyasetçilerinin önemli anlamda bir kültürel problemi olduğunu düşünüyorum. Ciddi anlamda bir kültürel birikim oluşturamamışsanız, hayatınızın her aşamasında hangi mevkide olursanız olun o kültürsüzlük sizi öteki konusunda, hayatın farklı alanları konusunda her zaman donanımsız kılacaktır. Toplum, siyasetçilerin söz ve davranışlarını acı bir tebessümle karşılıyor, asla hoşlanmıyor. Türk toplumu hoşgörü geleneğinden gelen bir toplum ve siyasetçilerin yüksek sesle hakaretamiz konuşmalarından çok rahatsız, bundan dolayı insanların yüzünde acı bir tebessüm görüyorum. Türkler kendi siyasetçilerinin ve devlet adamlarının tutum ve davranışlarından, söylemlerinden etkilenen bir toplum. Bugün de siyasetçilerin üslubu, tavır ve davranışları, toplumu ciddi şekilde etkiliyor. Bütün siyasetçiler, birbirlerinin yüzlerine bakarken utanacakları söz söylememeli. Voltaire’in dediği gibi ‘senin bütün kötü ve berbat düşüncelerine katılmıyorum, ama bu sözleri söyleyebilmen için ölmeye hazırım’ demek lazım.”

CHP eski Parti Mecli üyesi Muhammed Çakmak, Mısır ve Suriye başta olmak üzere İslam dünyasında yaşanan sorunların her Müslüman tarafından ibretle izlenmesi gerektiğine de dikkat çekiyor. Uluslararası tuzaklara düşülmemesi gerektiğini vurguluyor. Yaşanan akıl tutulmasının İslam’ın tam olarak anlaşılamamasından kaynaklandığını kaydeden Çakmak, “Müslümanların kendi kültürlerindeki derin hoşgörüye dönmesi gerekir. İslam’ın bütün mesajı insan hayatını güzelleştirmek, insanı yaşanabilir bir çevrede adalet içinde özgürleştirmektir. İslam’ın özü anlaşılabilirse İslam dünyasında bu kaos daha erken biter.” diyor.

Türkiye’nin toplumsal ilişkilerinin mükemmelliği ve uyumu itibarıyla İslam dünyasında çok farklı bir yerde olduğuna belirten Muhammet Çakmak, modernite ile gelenek arasında son derece uyumlu bir entelektüel sentezin oluşturulduğuna dikkat çekiyor.  Ancak Türkiye’de de her an böyle bir toplumsal birlikteliği ortadan kaldıracak, insanları birbirine düşürecek planların yapılabileceğini kaydeden Çakmak, şu uyarılarda bulunuyor: “Her türlü hukuk talebi, demokrasi, adalet, özgürlük talebi, ötekileştirmeme talebi doğrudur. Bu talepler yüksek sesle dillendirilmeli ama kesinlikle şiddet eylemleriyle kendini ifade etmemeli. Şiddet haklılığı öteler, adaletin gerçekleşmesini engeller, insanların birbirilerini anlama süresini uzatır, hakikatin ortaya çıkmasını engeller. Türkiye toplumu, kendi tüm sosyal ve kültürel sıkıntılarını hoşgörü içerisinde çözebilecek iradeye sahiptir. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar yan yana farklı ibadethaneleri gösteremezsiniz. Bu yüzden hiçbir provokasyonun başarılı olamayacağını düşünüyorum.”