Bedîüzzamân ve 3 Başpapaz

Ehl-i Kitab ile hasseten Hıristiyanlarla , ateisme ve dinsizlik cerayanlarına karşı Diyalogtan öte bir ittifakı , hiçbir tevil ve izahata gerek kalmadan izah eden , ve bunu Ahirzaman’a ait Sahih bir Hadis-i Şerife (1) dayandıran Bediüzzaman Hazretlerini , birileri asıl kaynak olan Risale-i Nurlardan değerlendirmek yerine , 3.cü şahısların yorumlarını (Reddül Evham Serisi gibi ) delil getirerek Bediüzzamanı Ehl-i Kitab düşmanı ilan etmeye çalışıyor ve maalesef bu zorlama tevillerle garib bir hale bürünüyorlar. İzninizle verilen 3 eksik örneği tahlil edelim :

Getirilen 1.örnek : ”Osmanlı başşehrinin 1. Cihân Harbi sonunda İngiliz ve Fransız askerlerince işgál edilmesinden sonra, İngiliz Anglikan Kilisesinin Başpapazı, Şeyhülislâmlık dâiresine altı soru sorarak altı yüz kelime ile cevâb verilmesini istiyor.

O zamân Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiyye a’zâsı olan Bedîüzzamân Hazretleri, boğazımıza ayağını bastığı dakikada böyle bir küstahlığa kalkışan Başpapaza, sâdece ‘Bir TÜKÜRÜK’ ile cevâb verileceğini söylüyor! Üstâdın bir Protestan Başpapazına tavrı budur! “

Bediüzzaman Hazretleri bu sert uslubunu kullanma nedenini dile getirirken : ”Çünkü, o devlet, işte görüyorsunuz, ayağını boğazımıza bastığı dakikada, onun papazı, mağrurâne üstümüzde sual sormasına karşı, yüzüne tükürmek lâzım geliyor. Tükürün o ehl-i zulmün o merhametsiz yüzüne!" demiştim.” (Mektubat, Sayfa 405) diyerek,  işgal altında olan bir müminin Zulmü işleyenlere karşı takınması gerekli tavrı ortaya koymaktadır. Çünkü siz esaret altındaysanız , elbette izzet-i İslamiyyeyi koruma noktasında , ehl-i Küfrün mağrurane sorularını  muhatab kabul etmemek , Cihad’ın gereği olmaktadır.Dolaysıyla istila altındaki bir müminin tavır ve tesbitlerini , barış ortamında geçerli kabul etmek , Usule aykırıdır. Günümüzde Zülmü alkışlayan hiçbir ruhani (bazı Evangelist Ruhaniler) ile Diyalog Hizmetleri yapılmadığına göre , bu örneğin günümüze bakan vechi yok demektir.
Getirilen 2.örnek : “Üstâd Bedîüzzamân (ra), Osmanlı devrinde Sultân Vahidüddin zamânında resmî bir toplantıda Fener Patriğini şöyle hakka da’vet etmiştir: ‘Sen, Hıristiyan âleminin dînî lideri olduğun için mes’ûlsün! Bu mes’ûliyyetten kurtulmak için,Hz. Muhammed (asm)’ın peygamberliğini kabûl edeceksin; ‘Benim de peygamberimdir’ diyeceksin ve bu inancını da i’lân edeceksin.’ ‘ ‘Fener Patriği de o zamân Üstâd Bedîüzzamân Hazretlerinin bu teblîğini kabûl etmiş ve i’lân edeceğine söz vermiştir.” hakka da’vet etmiştir: 1) Hz. Muhammed (asm)’ın peygamberliğini kabûl edeceksin. 2) ‘Hz.Muhammed (asm) benim de peygamberimdir’ diyeceksin. 3) Bu inancını da etbaına i’lân edeceksin.’ (Reddü’l-Evhâm-2, Rahle Yayınları, s.78)

Burada anlatılan hadise Sultan Vahdettin zamanında değil , 1953 yılında İstanbul Fethi kutlamaları esnasında geçmiştir : “1953 Mayıs ayında , Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında mütecaviz dinsizliğe karşı işbirliği temini için, İstanbul’da Patrik Athenagoras’ı ziyaret etmiştir. Istanbul'un 500. Fetih yıldönümünde gerçekleşen bu görüşme de geçen diyalogta, Bediüzzaman Hazretleri: “Hıristiyanlığın dini hakikîsini kabul etmek, Hazreti Muhammed'i peygamber ve Kur'anı Kerîmi de Kitabullah kabul etmek şartıyla ehl-i necât olacaksınız (kurtuluşa ereceksiniz) .” der. Patrik,  cevaben: 'Ben kabul ediyorum! ' deyince, Bediüzzaman: 'Pekâlâ, siz bunu dünyanın diğer mânevî reislerine de söylüyor musunuz? ' diye sorar. Patrik: 'Söylüyorum; fakat onlar kabul etmiyorlar.' diye cevap vermiştir.(Necmeddin Şahiner, 'Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursî', Nesil Basım Yayın, s.405.. Necmettin Şahiner, Son Şahitler, IV, 307, 344; Bediüzzaman Said Nursi, Mufassal Tarihçe-i Hayat, Abdulkadir Badıllı.)

Görüldüğü üzere , Bediüzzaman Hazretleri “mütecaviz dinsizliğe karşı” bir Diyalog tesis etme adına , Fener Patriğini ziyarete gitmiş ve bu konuda bir işbirliği kurmaya amaçlamıştır. Bununla beraber , elbette bugün Diyalog Hizmetleri yapanların arzuladığı üzere , biz Müslümanlar nasılki Hz.İsa(AS) ‘ma iman ediyorsak , onlarında bizim Peygamberimize iman etmelerini sağlama adına zaman zaman tebliğ yapılacaktır ve yapılmaktadır. Nitekim Üstad Hazretleride Fener patriği ile yaptığı birçok görüşmesinde değil , sadece bu görüşmesinde Tebliği yapmış , bundan önceki görüşmelerinde de bunun zeminin hazırlamıştır. Evet , pek çok gözlemciye göre Bediüzzaman Hazretleri Patrik Athenagoras ile görüşmelerini kolaylaştırmak adına Fener semtinde ikamet etmiştir. (Yard. Doç. A. Emre Öktem (Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi)
Getirilen 3.örnek : ”1950’den sonra ise Vatikan’a bir eserini göndermiştir. O eser ise, Kur’ân’ın 40 vecihle mu’cize olduğunu isbât eden ‘25. Söz’ ile Rasûlullah (sav) Efendimizin üç yüz mu’cizesini anlatan ‘19. Mektûb’u ihtivâ etmektedir. Yâni, Papa’yı da Kur’ân’a ve Hz. Muhammed (sav)’e îmâna da’vet etmiştir ki; bunun adına ‘diyalog’ değil, ‘teblîğ’ denir. Üstâdın bir Katolik Başpapazına tavrı dahi budur! “

Üstad Hazretleri , 1950 yılında, Roma’ya Papa XII. Pius’a, Zülfikar adlı Risaleyi göndermiş , ve buna mukabil 22 Şubat 1951 yılında şahsi bir teşekkür mektubu almıştır. Vatikan’dan gelen bu mektubuda Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nurlarda yayınlatmıştır (Emirdağ Lahikası, Sayfa 303). Ayrıca  gönderilen Zülfikar isimli eserle birlikte Roma'daki Papa'ya bir de mektub göndermiş ve mektubunda özetle: 'Biz Allah'a inananlar küfre karşı beraberiz..' demiştir.( Zübeyir Gündüzalp Hatıralarından , www.ispartanur.net)

Sonuç olarak görmekteyiz ki; “Diyalogcular Bediüzzamanı istismar etmektedir” diyenler , aktardıkları hadiseleri ya yanlış aktarıyor , ya eksik aktarıyor yada aktardığı hadisenin şartlarını göz ardı ettiklerinden ötürü , savaş mevsiminin kuralları ile barış mevsiminin kurallarını göz ardı ettiklerinden yanlış yorum ve tahliller ile , hem Bediüzzamanı hemde kendilerini çelişkiler girdabında takdim ediyorlar. Ve mesul oluyorlar.

Risale-i Nur’larda tam 8 yerde “İsevi ruhanilerle ittifak”tan bahsedin Bediüzzamanı (2) kimin istismar edip etmediğini tefessüh etmemiş, objektifliğini kaybetmemiş vicdanlara havale ediyorum.
(1) Buhari, 4:205, Müslim, 1:136, Fethul kebir, 2:235

(2) http://www.gencadam.com/akademik/dialog/bediuzzaman-ekseninde-dialog/109-bediuzzaman-hazretlerine-gore-isevi-ruhanilerle-ittifak-keyfiyeti.html

(Not: Vakit gazetesinin 1 Şubat 2006 tarihli Mustasfa Kaplan Beyfendinin yazısına cevaben kaleme alınmıştır)

 

Add comment


Security code


Refresh

back to top

ARAMA

ARŞİV İÇERİK TAKVİMİ

« November 2024 »
Mon Tue Wed Thu Fri Sat Sun
        1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30  

Herkül Nağme

Herkül Nağme..Ezcümle, M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin bütün eserlerinin, sohbetlerinin, şiirlerinin hep bu nağmeyi terennüm ettiğini söylemek pekâla mümkündür...

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu