Yeni Mesaj Gazetesi'nin, 29.06.2005 tarihli Aziz Karaca yazısına cevaben :

Katılmıyorsanız, camileri, kadın erkek bir arada konser izlenebilir duruma getirilmesi ve bu suretle tüm dünyada İslam’ın yüzününün aklanması önerisini neden kitabınıza aldınız ve hiç bir itiraz, eleştiri cümlesi koymadınız?
El-Cevab:

İslam’da kadın-erkek ilişkilerinde, elbette birtakım mahremiyetler ve kriterler vaaz edilmiştir. Toplum ahlakının tesisi için , bireyler arası ilişkilerde ve görüşmelerde bir takım sınırlamalar vardır vede olmalıdır! Lakin bu, İslam’ın kadını dört duvar arasında hapsettiği anlamına gelmez! Kadınlar savaşlara katıldıkları kadar, mescidlerde de yerlerini almış, hatta ihtiyaçları için evden çıkmalarına ruhsatı da bizzat Efendimiz'in (sav) hanımı Sevde (ra) annemize vermiştir(1). Kadınların mescide gitmelerine engel olunmamasınıda öğütleyen Efendimiz (sav) (2), mescidleri sadece namaz, zikir gibi ibadetler için değil, aynı zamanda;

- nikah kıyılma yeri (3) ,
- Habeşlilerin oyun sergileyip Peygamberimizin (SAV) Hz.Aişe annemize seyrettirdiği bir mekan (4),
- özel günlerde hassaten Bayramlarda kılıçkalkan oyunlarının yine Hz.Aişe (RA) annemizin de bizzat katılımı ile seyredildiği bir alan (5)
- Eğitim-öğretim faaliyetlerinin merkezi ve İslâm'ın esaslarını öğrenmek üzere Medine dışından gelenler için aynı zamanda bir yatakhane (6)
- Efendimiz (SAV) ‘min Ashabıyla istişare ettiği ve hatta gerektiğinde suçlular ve esirler bağlanmak suretiyle hapsedilen bir Salondu (7)
- Hatta , Necranlı Hırsitiyanlar , Peygamberimizi (SAV) ziyarete geldiklerinde İbadet vakitleri geldiğinde Peygamberimizden izin alarak , Mescid-i Nebeviyyede , şarka dönerek ibadet etmişlerdir ! (8)

Bu Hakikatler perspektifinde ;
Soru 1-) Batı Hıristiyan dünyası, kiliselerini konser salonları haline getirmişse bundan bize ne! ªirk toplumu haçlı dünyası ile Tevhid ehli Müslümanlar, hem de ibadethanenin dizaynı ve kullanımı konusunda da musabakaya mı çağrılıyor.?

Cevab 1-) Hıristiyan Dünyasının teknolojik imkanlarından yararlanırken , onların ªirk Toplumu olduğunu gözardı eden Diyalog karşıtları kardeşlerimiz , acaba neden mescidlerin toplumun eğitim-öğretim merkezi ve örneğin tasavvuf musikisi gibi ruha hitab eden bir salon olmasında bu kadar hassas davranıyorlar? Mescidlerimizin, asıl fonksiyonlarına dönmelerinden neden bukadar rahatsızlar acaba?

Soru 2-) Camilerin konser salonuna dönüşmemiş olması, sadece Cumalarda erkeklerin doldurduğu mekanlar olması, tüm dünyada İslam’ın yüzünün kara ettiği fikrine katılıyor musunuz? Katılmıyorsanız, camileri, kadın erkek bir arada konser izlenebilir duruma getirilmesi ve bu suretle tüm dünyada İslam’ın yüzününün aklanması önerisini neden kitabınıza aldınız ve hiç bir itiraz, eleştiri cümlesi koymadınız?

Cevab 2-) Günümüzde camilerin İbadetler dışında örneğin bir eğitim veya seminer amaçlı kullanılmamış olması, Asr-ı Saadet dönemindeki asıllarının ifa ettiği fonksiyonlardan uzaklaştığını, bahse konu Sahih Hadis-i şeriflerden anlamaktayız! Camileri sadece cuma namazlarında ortak kılınan bir Mesken olarak kabul etme , Camilerin Ruhunu kavrayamamanın ifadesidir. Bu eksiklik, kılınan Cuma namazlarını eleştirmemiz anlamına elbette gelmez ! Görüldüğü üzere , Peygamberimizin zamanında mescidde ve başka yerlerde kadınlar, erkeklerin yanında bulunur ve konuşurlardı. İfadede geçen ve eleştirilen ; “kadın erkek yanyana konser izleyecek ortamlar” ile kast edilen , aynı ortamda hem kadın hem erkeklerin birlikte bir takım Eğitim veya Öğretim amaçlı Konferanslardan faydalanmalıdır ! Yoksa , kadın ve erkeğin “diz dize” oturma beklentisi değil!

Dolaysıyla, günümüz cami ve mescidlerinin , asıl vazifelerini ifa etmedikleri ortada iken, konuyu sanki Hıristiyanlığı taklit etme anlamına çekmek ilmi fakirliğin bir göstergesidir. Bugün Hıristiyan dünyası kendi ibadethanelerini, bir dönem Efendimiz (SAV) ‘min kullandığı şekliyle Sosyal bir Komplex niteliğinde kullanıyorlar ise , bu onların bizim aslımızı örnek aldıklarını gösterir ! Bu açıdan şayet tenkit edilecek bir husus varsa, o da neden camilerimizin asıllarına uygun olarak değerlendirilmediği olmalıdır!

Zaten terakkimizdeki gecikmeleri , sizin bu yazınıda yaptığınız gibi , hep yanlış teşhis ve hatalı tesbitlerimize borçlu değilmiyiz?


------------------------------------------------------------------------------
(1) Buhârî, K. en-Nikâh, 115.
(2) Müslim, K. es-Salât, 136; Buhârî, K. el-Cum'a, 13.
(3) Tirmizî, Nikah 6, (1089)
(4) Nesai, İydeyn 34, (3,195)
(5) Buhârî, Iydeyn 2, 3, 25, Cihad 81, Menâkıb 15, Menâkıbu'l-Ensâr 46, Nikah 82, 114; Müslim, Iydeyn 19, (892): Nesâî, Iydeyn 35-36, (3, 195-197)
(6) İbn Sa'd , Tabakatül-Kübrâ, Beyrut, I, 255
(7) Nesei, Mesâcid, 20
(8) İbn-i Hişam, es-Sire, beyrut ts.I,573-574; Hamidullah, İslam Peygamberi, I,619-620



(Kerem çalışnaın yazısındaki paragraf : “Batı Hıristiyan dünyası; uzun süren kavgalar ve hasaplar sonucu kiliseleri büyük ölçüde kültürel faaliyetlere, sergilere, konserlere, konferanslara, etkinliklere açtı. İslam dünyası, Hıristiyan dünyasından daha mı bağnaz? Değilse, öyleyse neden camiler hâlâ erkek erkeğe daha çok Cuma namazlarında dolan bir mekan durumunda? Yok mu camileri kültürel etkinliklere, kadın erkek yanyana konser izleyecek ortamlara açabilecek bir Müslüman cemaati Türkiye’de? Böyle bir mekan değişimi ve ortamın İslam adına dünya çapında yaratacağı etki ve imaj değişimini görmek ve düşlemek zor olmamalı. Türkiye bunu yapabilecek ve İslam’ın yüzünü tüm dünyada aklayacak ve İslam modernleşmesini global planda yürütebilecek bir potansiyele sahiptir.)