İman ve Ateizm - Genç Adam

Diktatörlük kurumsallaştığında demokrasi paralel olur

Adamlar doğru söylüyor. Gücü halktan aldığımıza göre devlet ve doğru biziz. Bize rağmen hukuk, yargı, soruşturma ve hak peşinde koşamazsınız. Bu, demokrasi bile olsa sizi paralel yapar.

Paralel demokratlar

Buna göre diktatörlük ve demokrasi, kaçınılmaz olarak paraleldir. Ancak sorun şu ki, demokrasi kurumsallaştığında diktatörlük, diktatörlük kurumsallaştığında demokrasi paralel olmaktadır. Bu nedenle diktatörlüğün kurumsallaştığı yerde diktatörün adamlarının demokratik unsurlara paralellik atfetmesinde şaşılacak bir şey yok. Hatta içerdiği çarpıklık nedeniyle bu türden paralellik atfının olumsuz bir anlamı olmadığı gibi gerçek doğrunun da kendisi olduğunu söylemek mümkün. Bu durumda paralel olmaktan ziyade, hangi sistemde paralel olduğunuz önemlidir. Aksi durum ise en azından riya barındırıyor. Diktatörün adamları, seçimle geldikleri için demokrasiyi kutsuyor, ama aynı demokrasinin diğer kurumları; hukuksuzluk, yolsuzluk ve keyfî iktidar karşısında işletilmeye çalışıldığında paralellik oluyor. Demokrasinin işleyişine gösterilen tahammülsüzlük ve saygısızlık neticesinde kendilerinin anlayacağı dilden konuşanlara karşı da yine demokrasinin diliyle tepki verme riyakârlığına giriyorlar. Densizliği kanıksadık, belli ki değişmeyecek. Nedeni oldukları sarmalın açmazı olarak, gittikçe de sertleşecekler. O bildik sona varmak için kararabildiği kadar kararacaklar.

Read more...

Hizmet’in demokrasi sicili!

Devlet adına yetki kullanan kimi odaklar; maalesef ülkemizde dindarları, Kürtleri, Alevileri, ülkücüleri, solcuları, azınlıkları ve demokrat aydınları farklı dönemlerde hedef tahtasına oturttu ve Hizmet Hareketi, bu “vebalılar” listesinin değişmez kurbanlarındandı.

Mehmet Akif’ten Hrant Dink’e mağdur edilen birçok isim gibi Bediüzzaman ve Fethullah Gülen Hocaefendi de karanlık planların hep hedefinde oldu. Ergenekon davaları ve 12 Eylül referandumu ile tarihin çöp sepetine atıldığını sandığımız bu illet, şimdi yeni bir maske ile hortlamış görünüyor.

Dün cumhuriyete, demokrasiye, yasalara bağlı insanlar, nasıl mürteci, hain, yobaz diye yaftalandığı gibi bugün de aralarında benim de bulunduğum insanların oyuyla iktidara gelen AKP’yi etkisi altına alan “niyetleri belirsiz dar oligarşik bir grup”, milleti birbirine düşürme, kamplaştırma pahasına camiayı; darbeci, vesayetçi, çeteci, paralel devlet ve demokrasi düşmanı diye yaftalıyor. Peki, tek parti döneminin, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat’ların hep mağduru olmuş bir camia ile darbecilik ithamı bağdaşır mı? Hizmet’in demokrasi sicili nedir?

Read more...
Subscribe to this RSS feed
  • EN SON EKLENENLER
  • EN ÇOK OKUNANLAR
  • SON YORUMLAR

ARAMA

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu