Gülen’e Niyâzî-i Mısrî zulmü!

17. yüzyılda Halvetiye tarikatının Niyâziyye veya Mısriyye kolunun kurucusu Niyâzî-i Mısrî ile eskiden beri yobazlık yapan softa “Medrese Kadızâdeleri” arasında bir fıkıh ve tasavvuf savaşı yaşanır. Kadızâdelerin fitnesi devleti ele geçirmiş ve Hak ereni üstadı ahir ömründe yaşına başına bakmadan Sultan fermanıyla 15 yıl Limni adasına sürdürmüştür. Bugün Gülen’e yapılan zulüm, bana Mısri’yi hatırlattı.  Büyük bir sûfî ve tasavvuf edebiyatı ustası şairdir, Nesimî ve Fuzulî’yi aşmış, 2. Yunus Emre olarak adını edebiyatımıza yazdırmıştır. Gülen’e ve cemaatına yapılanlarla 19. yüzyıl mücedditi Mevlana Halidi Bağdadi’ye Vezir Said Haleti ile II. Mahmud’un yaptığı devlet zulmü arasında olan benzerlikleri yazmıştım. 17. yüzyılda Mısri’nin başına gelenlerle bugün Gülen’e layık görülenler arasında inanılmaz paralellikler bulunuyor.

Read more...

Dün Niyâzî-i Mısrî, bugün Fethullah Gülen

Niyâzî Mısrî'ye devrin muktedirlerinin reva gördüğü hadsiz zulüm ve insafsız sürgünden, kamuoyunun ölümden de beter vefasızlığından, ihmal ve duyarsızlığından mutlaka dersler çıkarılmalıdır. Çünkü, toplumların hayatında nadiren ortaya çıkan bu türden istisnai şahsiyetlere yönelik haksızlıklar sadece geçmişe ait bir yanlışlık veya kötü bir hatıra değildir.

Lisede din dersi öğretmenim olan ancak 25 yıldan fazla bir süredir kendisiyle görüşme şansı bulamadığım değerli hocam Ziya Kesiriklioğlu'nun bundan bir süre önce beni telefonla arayarak yaptığı daveti anında kabul ettim. Daveti yapan bir hemşehrim ve öğretmenim, davet sebebi de bugün Yunanistan'ın Limni adasında medfun olan 300 yıl önce yaşamış olmakla birlikte yine bir hemşehrim olmasıyla büyük onur duyduğum, önemli bir İslam büyüğünü anma etkinlikleri olunca kabulden başkasını elbette düşünemezdim.

Read more...
Subscribe to this RSS feed

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu