Mazlumun Âhı, Titretir Arşı!..

Birisi itibarınızı bitirmek ve sizi yokluğa mahkûm etmek için karar vermiş; sürekli hakkınızda komplo kuruyor, hiç durmadan gıybetinizi yapıyor, utanmadan size iftira atıyor. Siz mü’minsiniz; kötülüğe kötülükle karşılık vermek istemiyor ve yumuşak bir üslupla doğruları anlatıyorsunuz. Fakat sizi hasım belleyen kimse vazgeçmiyor, bühtanlarına devam ediyor. Olmadık suçlamalarda bulunuyor, “yapmadım” diyorsunuz, “yaptın” diye tutturuyor; “İşin aslı bu!” cevabını veriyorsunuz; “Hayır, şöyle..” diye inat ediyor. “Delil” istiyorsunuz, dedi-kodulardan dem vuruyor. Anlıyorsunuz ki yalın açıklama problemi çözmüyor. Bu defa yemin billah ediyorsunuz; Allah adı veriyorsunuz. Hayret, o da muhatabınızı yumuşatmıyor. Son çare diyor ve onu ahitleşmeye/yeminleşmeye çağırıyorsunuz; “İnsafı ve vicdanı olan artık saldırganlıktan uzaklaşır!” zannediyorsunuz. Ne tuhaf, bu defa da “Bana beddua ettin; lânette bulundun!” bağırtılarına maruz kalıyorsunuz.

İşte böyle bir çirkinlik yaşanıyor ülkemizde. Hayatını insanlığa adamış, dünya zevki namına hiçbir şey tatmamış ve İnsaniyet-i Kübra’nın yücelmesinden gayrı muradı olmamış bir insan işaret ettiğim tuhaflığın çok ötesinde bir zulümle karşı karşıya bulunuyor.

Read more...

Sevdir Bize Sevdiklerini!

Soru: Şahsî dualarımızda en çok zikretmemiz gereken hususlar ve dualarımıza derinlik katan mülahazalar nelerdir?

Cevap: Bir insan için rızadan daha üstün bir paye ve Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak kadar büyük bir bahtiyarlık yoktur. Cenâb-ı Hak, ötelerde mü'min kulların nâil olacağı nimetleri nazara verirken “Hepsinden âlâsı ise Hakk'ın kendilerinden razı olmasıdır” (Tevbe, 9/72) buyurarak bu hakikati ifade etmiştir.

Read more...
Subscribe to this RSS feed

BU GÜNLER DE GEÇECEK

ÇATLAYAN RÜYA

ÇARPITILAN BEDDUA!

ŞAHİT OL YA RAB...

Mefkure Yolculuğu